Ana içeriğe atla

Translate

Şu sıralar çok popüler / now very popular

ne güzeldi

ne güzeldi o akşam saatlerinde, henüz hava tam kararmamışken, bacalardan tüten dumanların isiyle, sokaklardan gelen uzak boğuk ortam sesleri... anneannem namazını kılardı, sessizce fısıldadığı duaların tonu, rükuya varırken eklemlerinde çıkan tıkırdamalar, sobanın üst kapağından tavana yansıyan ateşin ışığı, tiktak tiktak; salondaki saatin sessizliği. galiba ben o günleri çok özledim.   

British Museum / Dünya'nın Müzesi - Londra







Dünyanın en etkileyici müzelerinden birindeyim, 




1753 yılında kurulan müzenin koleksiyonu iki milyon yıllık insanlık tarihini kapsayan eserlerle dolup taşıyor.

 Dünyanın dört bir tarafından yüzlerce kültürden toplanan eserler tek bir çatı 



altında gözler önüne seriliyor.


Müze girişinde valiz boyutlarında sırt çantası, ya da valiz taşımak yasak. 


Bölgedeki otellere saatlik olarak kiralama yaparak bunları oraya bırakabilirsiniz. 
Ben de valizimi ve fazla eşyalarımı 4  Sterlin karşılığında Morgan Otel'e bıraktım. 



Kısa bir güvenlik kontrolünden 
sonra Müzeye giriyorum. 


Müze Great Russel Street adlı sokakta ve müzeye giriş ücretsiz, 
fotoğraf makinesi sokabiliyorsunuz, ancak flaş patlatılması yasak...
Bahşiş kutusuna bizimkilerden biri 20 TL bağışlamış.

 3 Sterlin bile etmiyor halbuki paramız.
 Euro, Dolar ve Sterlin karşısında tereyağı gibi eriyen paramı orada görünce, tek tesellim üzerindeki Atam oluyor. 



  

 Ortalama 7 milyon nesne burada sergileniyor.


 Kleopatra Mumyası gibi dünyaca ünlü bir çok nesne ve eser burada sergileniyor. 

Müzeye kesinlikle minimum 6 saat 




ayırmalısınız ki, bu bile yetmiyor... 


Saymakla bitmeyecek kadar değerli eserler arasında Halikarnas Mozolesi, 

Nemrut Heykelleri, 



Parthenon Mermerleri,


Asur Kara Dikilitaşı, Rosette Taşı, 

Lion Hunt Rölyefleri, 
Mısır mumyalarını öncelikle görmenizi öneririm.


Beni en çok etkileyen bölüm Etnografya bölümündeki Mısır Mumyaları oldu. 

 

Keten Adam diye isimlendirilmiş ortalama 170 cm uzunluğundaki bir adam mumyası, 

yüksek rütbeli rahibin 
kızı olan Tamut'un mumyası, 



Tapınak bekçisi olan Padiamenet'in mumyası, 
Roma döneminde yaşadığı tahmin edilen Mısır'ın Hawara kentinden getirtilen 2 yaşında  öldüğü düşünülen bir çocuk mumyası
 ve 17 yaşındaki ölen ve mumyalanan mumyası da Mısır'ın Thebes kentinden getirilen 
Kleopatra mumyası kalıntıları 
görülmesi gereken mumyalardan. 
Yalnız karıştırmamakta fayda var, bu Kleopatra mumyası, hepimizin bildiği  Sezar döneminde yaşamış Kleopatra'nın mumyası değil.

 
O hanımefendi bu kızcağızdan 150 yıl önce ölmüştür. Ve mumyası henüz bulunamamıştır.
 2016 yılında bulunduğu iddia edilse de henüz ispat görmemiştir. 
Ve mezarı hala araştırma konusudur.

Ayrıca İslam eserleri bölümünde orta doğu ve İslam dünyasına ait eserleri burada görebilirsiniz.



Bu arada Likya geniş kapsamlı işlenmiş.  
Öyle ki, KAŞ'ta üzerine sprey boyalarla Ali Ayşe'yi seviyor diye yazılar yazdığımız Kral mezarlarından bir tanesi de burada.

Bu müze Anadolu'dan kaçırılan eserlerle dolu diye başlık atmak istemedim, bazen iyi ki de kaçırılmış diyorum. 


Rosetta taşımı, Parthenon heykelleri,
Yılda ortalama 7 milyon kişinin ziyaret 
ettiği müzede ayrıca özel sergiler, 
workshoplar da düzenleniyor.



MÖ. 1250 - 1330 yılları arasında yaşamış olan 
Katabet adındaki yaşlı bir kadına ait olan mumya,
tapınak şarkıcısı olan Tjayasetimu'nun mumyası, Roma döneminden kalma öldüğü sırada 20li yaşlarda olduğu tahmin edilen Mısır'ın Thebes kentinden getirilen bir erkek mumyası, 

Ancak Sezarla yaşadığı aşkla gündeme gelen Kleopatra VII ile karıştırmayınız, 
Zamanında birçok yerden ya kaçırılmış, 


ya da yerlileri tarafından hediye edilerek alınmış bu eserler ve nesnelerin güzel korunduğu bir gerçek.
 son dönemlerde tarihi eserlerimize yapmış olduğumuz restorasyon zulmünden sonra... 

İnşaat amacıyla yok edilen tarihi eserlerimiz, Kapadokya'da peri bacalarına yapılan tahribatlar, temel açma bahanesiyle yok edilen eserlerimiz, 



hatta müze olarak koruma altına alınsa dahi sigara izmaritleri ve 

selfie çekme bahanesiyle çiğnenen Çatalhöyük... 
Size hangisini sayayım?

 Adamlar  en azından almışlar burada 
muhafaza ediyorlar. 


Biz de tarih bilinci olsaydı, çoğu kaçırıldı dediğimiz eserlerin aslında kendi ellerimizle onlara zamanında hediye edildiğini öğrenmiş olurduk ve bunları korurduk...
Halbuki çarpsalar da çırpsalar da geçmişe
 ve tarihe değer veren İngilizler bu eserleri 
gözlerinden bile sakınıyorlar.

Londra yazılarım devam ediyor.
Sevgiyle kalın
Volkan Coşğun


Yorumlar

Son 1 haftada en çok neler okundu? /What was the most read in the last week?

Son 30 günde en çok okunanlar /// Most read in last 30 days

Tüm zamanların en çok okunanları /// Most read of all time

Geçen Yıl En çok Okunanlar /// Last Year's Most Read Articles

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *