Genelde rota hep Avrupa kentleridir. Bu seferki rotam Kuzey Afrika'nın Akdenizli Arap Ülkesi Tunus'un başkenti Tunus oldu. İşte başkent Tunus'a gidecekler için nacizane Tunus notlarım...
Tunus için haftanın belirli günlerinde Türk Hava Yolları'nın seferlerini kullanabilirsiniz.
Uçuş için Tunus Air ve diğer hava yolları da tercih edilebilir olsa da siz yine de Türk Hava Yollarının kalitesine güvenin, derim (Özellikle Afrika uçuşlarında). Unutmayın uçağınız Kartaca Uluslararası Havaalanına inecek :)
- Tunusa gitmek için vize gerekir mi?
Tunus anlaşma gereği herhangi bir vize başvurusu gerektirmeden kapıda rahatlıkla geçebileceğiniz ülkelerden. Ülkeye vardığınızda uzun pasaport kuyruklarına girmeden önce yanınızda kalem bulundurmanız ve gişelerdeki bilgi formlarını doldurup pasaport polisine sunmanız gerekmektedir (Cezayir'deki gibi...). Aynı işlemi ülkeden çıkarken de yapacaksınız. Bu formları doldurmadan pasaport polisine giderseniz, boşu boşuna beklemiş olursunuz. Bazı dönemlerde bizdeki gibi ister Tunus vatandaşı olun, isterseniz olmayın yurt dışı çıkış pulu almanız gerekebilir, ama ben yolculuğum boyunca böyle bir şeye ihtiyaç duymadım.
Tunus güvenlik konusunda birçok Afrika ve Arap ülkesinden daha iyidir. Sokaklarında rahatlıkla yürüyebilir, dilediğiniz gibi tatil yapabilirsiniz. Ancak yine de temkinli olmakta fayda var, özellikle kalabalıkların olmadığı dar arka sokaklarda dolaşmaktan kaçının, özellikle gece saatlerinde ana caddeler dışında sokakta tek başına dolaşmanız güvenlik sıkıntısı yaratabilir, ama bu durum sizi korkutmasın: İstanbul geceleri ne kadar tehlikeliyse, orası da o kadar tehlikeli.
Bir yerden bir yere anlaşmalı olduğunuz taksiyle gitmenizi öneririm, özellikle akşamları. Toplu ulaşımı tercih etmeyin, eğer bir taksici ile anlaşırsanız, gitmek istediğiniz yerlere kolaylıkla pazarlık yaparak uygun fiyatlara gidebilirsiniz. Hele İngilizce bilen bir taksi sürücüsüne denk gelirseniz şanslısınız demektir. İletişimde dil büyük problem. Bu arada Uber Tunus'ta yok.
Belki Libya ve Cezayir'e sınırlarının olması ve sınır kontrollerinin gerektiği kadar yapılmamasından dolayı sınırlara yakın bölgelerde güvenlik zaafiyeti daha yüksektir. Ancak endişe duyulacak boyutlarda bir tehlike hissetmedim. Yanınızda pasaportunuz her daim bulunsun, unutmayın Avrupa'da değilsiniz, ve şuanda Tunus'ta hala OHAL var. Hiç ummadığınız bir anda polis tarafından durdurulabilirsiniz ve pasaportunuz yoksa ingilizce anlaşamadığınız için polise derdinizi anlatmakta zorluk yaşayabilirsiniz.
- Başkent Tunus turistik bir şehir midir?
Kesinlikle evet.
Dünyadaki birçok başkent bürokrasi ve diplomasi mekanlarıyla boğucu bir hale gelmektedir. Başkent Tunus ise politika ve diplomasinin merkezi olmasının yanında aynı zamanda Akdeniz'e kıyısı olmasından dolayı ciddi bir turizm potansiyeline sahiptir.
Londra'da yok mu? Berlin'de yok mu?
Tamamıyla göreceli bir konu...
2015 yılında plajda güneşlenen çoğunluğunu İngiliz turistlerin oluşturduğu grup üzerine 23 yaşındaki Tunuslu bir terörist tarafından açılan ateşte 37 kişinin hayatını kaybetmesinden dolayı Tunus turizmi büyük bir yara almış, ziyaretçi sayılarında ciddi düşüşler yaşanmıştır. Yaşanılan bu trajik olaya rağmen eski haline dönüşmeye çalışıyor Tunus. Seyahatim boyunca ülke ile ilgili bilgiler aldığım taksi sürücüsü terörlü günlerin artık çok gerilerde kaldığını belirtmişti. Korkmayın...
- Tunus'ta hangi para birimi geçerlidir?
|
fotoğraf alıntıdır. |
Tunus'ta resmi para birimi Tunus dinarıdır.
Ülkedeki kambiyo sistemi bozuk olduğundan Dinar'a çevireceğiniz para birimi genelde USD ya da Euro olmalıdır.
Aksi takdirde birçok döviz bürosu farklı para birimlerini çevirmekte zorluk yaşamaktadır. Bu arada seyahat sonrası Tunus Dinarlarınızı geri iade edip Euro ya da USD almak isterseniz, daha önce bozdurmuş olduğunuz fatura bilgisiyle paranızı Amerikan Dolarına ya da Euro'ya çevirebilirsiniz. Örneğin 100 USD bozdurdunuz ve bu da 09.11.2017 tarihi ortalamasıyla (eğer ekstra hizmet bedeli ve komisyon almıyorlarsa) 252 Tunus dinarına tekabül edecektir. Dönüş yolunda bu tutarın 152 Tunus Dinarını harcadınız ve 100 Tunus Dinarını da USD'ye çevirmek istiyorsunuz diyelim. Bunun için daha önceden 100 USD bozdurduğunuzu ispat etmek için verilen fatura ile bunu beyan edin. Aksi halde döviz bürosu bunu kabul etmeyecektir. Kara borsacılara gittiğinizde ise mevcut kurun 4-5 kat farkla alım yapacaklardır.
|
Başkent Tunus'ta ilginç bir süpermarket vitrini |
- Tunus'ta hangi diller konuşulur?
Tunus'un resmi dili Arapça'dır. Ayrıca eski bir Fransız kolonisi olduğu için Fransızca da resmi dil olarak kabul edilmektedir. İngilizce bilen sayısı çok fazla yoktur, bu doğrultu da Arapça ve Fransızca bilmiyor İngilizce de anlaşamıyorsanız tarzanca anlaşmak zorunda kalabilirsiniz.
|
Tunus aynı zamanda Osmanlı döneminden kalma alışkanlıkla Lale yetiştiriciliğinde önemli bir ülkedir. |
- Tunus'ta Türkleri severler mi?
Tunuslular Kuzey Afrika'nın sıcak Akdenizli Arap ülkesi vatandaşları olarak Türklere karşı sıcak ilgi ve dostane bir yaklaşım göstermektedir. Ancak bazı noktalarda aşırı ısrarcı ve gereğinden fazla yardımsever olmaya çalışmaları sizleri sıkabilir, ya da bu durum kötü niyetli olmalarına bir delalet olabilir. Ülkenin 98%'i Müslümandır, kültürel dini etkileşimleri Anadolu İslamiyetiyle paraleldir. İslamı modern dünyaya ters düşmeden liberal ve laik yaşamaya çalışırlar. Ancak Cumhuriyetimizin en önemli faziletlerinden laiklik, Tunus'ta bizim kadar özümsenmemiştir. Bu yüzden kadının adı bazı noktalarda hala yoktur. Diğer birçok arap ülkesine göre ise Tunus özgürlüğün ülkesidir.
- Tunus'ta damak tadı nasıldır?
Tunus mutfağı Akdeniz mutfağından esinlenen Arap mutfaklarındandır. Neredeyse her öğün vazgeçilmez olan Zeytin ve Zeytinyağı kullanımı çok yaygındır. Restoranlar geleneksel ve modern olarak iki sınıfta değerlendirilse de bence bu sadece dekorasyondan ibarettir. Lezzetini ispat etmiş ister geleneksel ister modern restoran olsun aynı mönülerden yiyecekler yiyebilirsiniz.
|
Ünlü Chez Slah Restornında ısmarladığımız akşam mönüsü |
Porsiyonları azdır, fiyat olarak çok lüks restoranlarda uygun fiyatlara et ve balık ürünleri yiyebilirsiniz. Unutmayın ki, Tunus'da hayvanlar yıl boyu güneşli ve açık havada otlanırlar, bu sebeple etleri lezzetli, iklimsel uygunluğundan ve bitki örtüsünün çeşitliliğinden dolayı ot ve sebze yemekleri taze ve lezzetlidir. Bir balık ülkesinde olduğunuzu da unutmayın.
Seyahatim boyunca gittiğim restoranlardan önerebileceklerim :
Chez Slah;
Adres: 14 Bis Rue Pierre de Coubertin, Başkent Tunus
Telefon: +216 71 258 588
Rezervasyonsuz girmeniz büyük risk olur, her daim özellikle hafta sonları doludur.
İngilizce, Arapça, Fransızca iletişime geçebilirsiniz.
Genellikle geleneksel bir atmosferde lezzetli Akdeniz balıklarını tatma fırsatı sunar.
Servis özellikle yoğun saatlerde biraz yavaştı, ancak atmosfer ve lezzet iyiydi.
Tek beğenmediğim garsonların somurtmaları (sanırım fazla turist ilgisinden şımarmışlar) ve yanık gelen karideslerdi.
Bırakın Alman biralarını, onları her yerde içersiniz: Celtia'yı deneyin.
Le Golfe;
www.le-golfe.com
|
Le Golfe'de tercihimiz Biftek idi. |
|
Tatlı konusunda Fransız tatlıları hakim, ve Arap damak tadı gibi çok ballı değil. Tercih edilebilir. |
Başkent Tunus'ta sizi bir Arap ülkesinde olmadığınızı hissettiren lüks ve kaliteli bir Fransız restoranıdır.
|
giriş |
|
dekorasyon akdenizli |
Başkent Tunus'un zengin mahallelerinden La Marsa'da yer alan bu restoran beyaz döşemeleriyle Akdeniz'in hemen kıyısındadır.
Her bir masada soğuk sıkım zeytin yağı ve zeytin sizleri karşılıyor. Bir egeli olarak bundan büyük memnuniyet duydum.
|
La Marsa bölgesinin en seçkin restoranlarından... |
|
Le Golfe girişi |
Steak ve balık mönüsü geniş, ve lezzetli.
Birçok Fransız şarabı dahil alkollü içkilerde sıkıntı yok.
Müzikler chill-out ve lounge tarzında kayıttan çalmakta (Aslında biraz Cafe del Mar havası yaratılmış.).
Ziyaretçi profili, yabancı turistler ve üst gelir grubundan Tunus'lu yerliler.
Bu arada girişi gerçekten çok iyi dekore edilmiş ve abartıya kaçılmamış.
Suyun, beyazın ve ahşabın uyum içinde dekore edildiği bu restoranın önündeki sahilden gelen dalga sesleri insanı rahatlatıyor.
Ve her şeyin çok kalite olmasına rağmen fiyat dengesi aynı standartlarda İstanbul ya da Alaçatı'daki restoranlara göre gayet makul. Kesinlikle tavsiye ederim.
Le Grand Cafe du Theatre;
Otelimin bulunduğu cadde olan Habib Bourguiba üzerinde yer alan bu kafenin en önemli özelliği Tiyatro binasına bitişik olması ve ismini bu sebepten dolayı almasıdır. Bir zamanlar bayağı popüler olan bu kafe-restoran son dönemlerde lüks restoranların açılmasıyla biraz popülaretisini kaybetmiş. Yine de merkezde oturup geleni geçeni izlemek bir yandan da yemek yemek isterseniz öneririm.
Fiyatları ortalamanın bir tık üzerinde (merkezde olmasına verin) , lüks olmayan ancak vasatta olmayan standart bir mekan.
Yemekten ziyade pizza yemenizi öneririm.
Alkol izni ve wi-fi olmaması eksilerinden.
The Cliff;
Her ne kadar Le Golfe kadar tutmasam da lüks bir restoranda akşam yemeğini nerede yiyebilirim'in en uygun karşılığı olabilir.
|
Saatlerce bekletildikten sonra sunulan koyun eti |
Mönü çok zengin, fiyat dengesi gayet makul. 6 saat boyunca pişmiş kuzu etini çok methettiler, ancak ben yavan bir etle karşılaştım.
Koyun eti spesyali diye aldanıp dünyanın parasını harcamayın, balık mönüsünden vazgeçmeyin.
Salataları güzel, ancak serviste bir sıkıntı olmalı ki salatalar bitmeden servisi değiştirdiler. Patates kızartması istedim, yerine bildiğiniz cips geldi. Loş ortamda yemek yemek elbette güzel, ancak ortam biraz fazla loştu ki yemek yerken ne yediğinizi bile göremiyorsunuz. Başlangıç olarak istediğim Carpese salatasında sulu bir peynir (Mozerella yerine) göndermişler.
Ayrıca ciddi bir sigara dumanı sıkıntısı vardı. Ben bir daha tercih etmem.
- Tunusun yakın tarihinde neler yaşandı?
Cezayir demişim, burası Tunus, hata için affola :)
1903 doğumlu Tunus'un devrimci lideri Habin Burgiba, Fransa'ya karşı vermiş olduğu bağımsızlık mücadelesinde Mustafa Kemal Atatürk'ü örnek aldığını birçok mecrada dile getirmiştir. Arap dünyasında insan hak ve özgürlüklerinin daha öne çıkartılarak modernleşme çabalarını destekleyen bir bakış açısıyla Tunus'u demokratik bir hale dönüştüren lider, Tunus bayrağının şekillenmesinde Türk bayrağından büyük esin aldığını saklamamaktadır. Ancak bağımsızlığın ilan edilmesinden günümüze kadar yaşanılan tek adam rejimi güncellemeleri, ekonomik krizler ve sosyal bunalımlar 2010 yılında meydanlarda birkaç Tunus'lu gençin kendisini ateşe verip yakmasından sonra Arap Baharını başlatmıştır. Daha sonra Mısır , Suriye, Libya, Yemen , Ürdün ve Bahreyn'e de sıçrayan bu örgütlü protestolar Afrika kıtasına da adını veren Tunus'un devrimden sonra birçok konuda özgürlüğe kavuştuğunun kanıtıdır. Tunus devrimini kimileri olumlu kimileri olumsuz yönleriyle anmaktaysa da Tunus'ta yaşanılan fevkalade işsizlik oranları insanları sistemden çok karnını nasıl doyuracağına yöneltmiştir.
- Başkent Tunus'ta nereler görülmeli?
|
1332 Tunus doğumlu büyük düşünür, sosyolog, iktisatçı İbn-i Haldun |
Tunus seyahatime otelimin de üzerinde bulunduğu Habib Bourguiba'dan başladım.
Baştan sonra çift taraflı kafeterya ve alışveriş merkezleriyle dolu olan bu caddenin başında Tunusun simgelerinden büyük bir saat kulesi bulunmakta. Aynı zamanda biraz geride İbn-i Haldun'un anıtı bulunmakta...
Caddenin sonuna doğru eski şehir Medina başlar.
Benim olduğum dönemde ziyaretimin son iki gününde Uluslararası Film Festivaline denk geldim, tüm caddede geçitler ve törenler düzenlenmişti. Başkent Tunus'un en hareketli ve atraksiyonlu bu caddesinde akşamları ılık ve nemsiz Akdeniz akşamlarını karşılarken (ben gittiğimde ekim sonu, kasım başıydı) dondurmanızı yiyebilir, yoldan gelen geçenleri izleyebilirsiniz. ( Bu arada dondurma konusunda gerçekten çok iddialılar, İtalya'ya yakın olması buna bir etkendir.)
Medina: Her ne kadar bize Suudi Arabistan'ı andırsa da Medina başkent Tunus'un en eski alışveriş ve yerleşim merkezidir. Kimi noktalarda sadece bir kişinin geçebileceği genişlikte olan bu daracık sokaklarda dilediğinizce kaybolabilir, tarihi kapıların fotoğraflarını çekebilir, pazarlığın adetten olduğunu unutmadan muhteşem el yapımı kilim ve takı alışverişi yapabilirsiniz.
UNESCO'nun 1979 yılında dünya mirasına dahil ettiği bu geniş bölgenin tarihi milattan sonra 680lere dayanmaktadır.
İslam dünyasının Afro - Akdeniz esintili bu tarihi bölgesinde yaklaşık 700e yakın anıt bulunmaktadır. Ayrıca aynı bölge içerisinde Zeytuniyye Camisi olarak adlandırılan eser de granit, mermer ve antik taşlarla süslenmiştir.
Medina bölgesinde Berberi geleneğinden gelen bronz bilezik, takı ve ahşap ev eşyası alabilirsiniz. Satın almadan önce el işçiliği olup olmadığını sorun. Ayrıca kesinlikle pazarlık yapmalısınız. Pazarlıksız alınan tüm hediyelik başlangıç olarak esas fiyatının neredeyse 3 katı daha pahalı olarak sunuluyor.
Her Arap ülkesinde olduğu gibi nargile takımları da hediye almak isteyenler için ideal.
Sidi Bou Said: İşte başkent Tunus'u sizlere hayran bırakan ülkenin en turistik ve muhteşem bölgelerinden biridir. Tamamiyle Akdeniz mimarisiyle işlenmiş sokaklarda mavi kapılı ve pencereli beyaz evler yeralmaktadır.
|
Sidi Bou Said |
Kimi zaman Santorini'yi andıran bu küçük tatil bölgesinin manzarası panoromik fotoğraf sevenler için harika olacaktır.
Çoğunlukla trafiğe kapalı bölgelerin olmasından dolayı yürümek zorundasınız.
Akdeniz'in renkleri ve doğasıyla sizlere inanılmaz bir panoramik seyir fırsatı sunan bu bölgede tatilinizi gayet şık ve konforlu otellerde yapabilirsiniz.
Arnavut kaldırımları ve Akdeniz'in mavisiyle bu bölge Bodrum sokaklarını da andırmıyor mu?
Muhteşem Akdeniz ve yat limanı panoraması... Dinlendirici ve huzurlu bir atmosfer
Sokaklar cıvıl cıvıl kafeler ve hediyelik eşya satan dükkanlarla doludur, malesef aynı bizdeki gibi adamı sıkan bir ısrar ablukası altında kalmamak için sizlere sözde yakın ve yardımsever görünen satıcılara karşı dikkatli olun: Çin'den ithal olmayan gerçekten el işi ve kalitesi yüksek hediyelikler bulabilirsiniz. Pek ilgilenmiyormuş gibi davranın ve pazarlık sonunda göreceksiniz, siz kazanacaksınız: inanılmaz indirimler yapıyorlar...
Pencere ve kapıların turkuaz mavi olmasının sebebi estetik kaygılar kadar akrep gibi tehlikeli hayvanların bu renge gelmemesi imiş.
Ortalama nüfusu 5 bin civarında olan bu şirin Kasabanın tarihi 13. yüzyıla uzanır ve o dönemdeki önemli din alimi Sidi Bou Said'den adını almıştır. 18. yüzyıla kadar kendi halinde olan bu bölge, Hüseyni hanedanı tarafından sanatçıların gözbebeği olmaya başlamıştır.Colette, Simone de Beauvoir, Paul Klee gibi özellikle Avrupalı yazar ve ressamlar bu bölgede yaşamaya başlamıştır. Günümüzde de başkent Tunus'un sanatsal etkinliklerle en yoğun bölgesi bu bölgedir.
Başkent Tunus'un kuzeyinde kalan bu bölge merkeze yaklaşık 20 km uzaklıkta.
Başkent Tunus ve özellikle Sidi Bou Said beklentilerimi gayet karşıladı, güzel bir şehir, iklim güzel, fiyatlar makul...
Gelecekte tatil rotası olarak düşünenler için idealdir.
Acil durumlarda polis 197, Ambulans 190, İtfaiye 198
Turizm Danışma: 1 Avenue Mohammed V, Tel: (71) 341 077
Volkan Coşğun - 2017
Alıntılananlar dışındaki, tüm fotoğraflar tarafıma aittir. izinsiz kullanmayınız.
*********
Cezayir'in güzel ama bahtsız şehri : Annaba gezi notlarımı okudunuz mu?
Yorumlar