Norveç'in orta kesiminde yer alan Trondheim, 2. Dünya Savaşı yıllarında Almanlar için stratejik bir öneme sahip bir şehirdi. Savaşın başlarında Norveç, tarafsız bir politika sergilemek istedi. Ancak hem Nazi Almanyası hem de müttefik güçler stratejik olarak düşündüklerinden Norveç'i asla rahat bırakmadılar.
8 Nisan 1940 yılında Alman savaş gemileri, Trondheim limanına demirledi. Yaklaşık 17.000 Alman askeri şehri kuşattı. Kuşatma Almanların meşhur kruvazör gemileri "Hipper"'ler tarafından yapılmıştır. Hipper Kruvazör gemisi sınıfında yeralan 5 gemiden en iyisiydi.
 |
Norveç Kuzey Denizi Hattı
|
Yaklaşık 65.000 kişilik şehir, Trondheim'da hayatın akışı bir anda kuşatmayla birlikte değişiverdi. Şehir sakinleri evlerine kapandılar, dükkanlarını açmadılar. Kimseler sokağa çıkmıyordu.
Bu arada Trondheim'ın Nazi Almanya'sı için önemi en büyük düşmanlarından olan Rusların kuzey denizindeki stratejik liman şehri olan Murmansk'tan kalkan gemilerin geçişini engellemekti. Kuzey Denizi üzerinden yapılabilecek herhangi bir saldırı ihtimaline karşı Almanlar, Norveç'in kuzeyine açılan Trondheim'i bir kalkan şehir olarak kullanmaya başladılar. Norveç'i kuşatmak demek diğer taraftan Fransızların ve Britanyalılarında o bölgede hakimiyet sağlamasını engellemek demekti. Ayrıca işgal altındaki İsveç'te zengin demir cevherleri bulunuyordu. Demir demek, savaş uçağı, savaş gemisi, toplar ve çeşitli ekipmanlar için ana kaynak demekti. Bunlara ulaşmak Norveç üzerinden daha kolay olacaktı.
İşgal altındaki Norveç'te, Norveç Milli Marşını söylemek, Norveç bayrağını dalgalandırmak kesinlikle yasaktı. Milli duygularıyla hareket ederek işgale karşı çıkan birçok kişi idama mahkum edildi. Oslo ziyaretim esnasında kaleme aldığım Akershus kalesi de idamların ve sayısız işkencenin yapıldığı bir nokta halini almıştı.
Alman işgali, şehirde yoğun biçimde hissedilmeye başladı. Kılık-kıyafetten tutun, hatta oyuncaklara kadar her şey özel izinle ve karneyle alınıyordu. Gıda konusunda en temel ihtiyaçlar dahil her şey karne yoluyla halka dağıtılıyordu.
Alman kuvvetlerinin Trondheim'daki kuşatması sürerken, birkaç cesur Norveç'li direniş hareketi için gizli toplantılar yapıyor, kurdukları kapalı devre radyo istasyonuyla direniş hareketine katılımın artmasını umuyordu. "Monday Club" adını verdikleri toplantılarla her pazartesi gizli olarak toplanıyorlar, direniş hareketinin temelini hazırlıyorlardı.
Barış ve huzur içinde yaşayan Norveç'liler karartma günlerine tanık oldular. Bombalanma korkusuyla geçirilen günler, karneyle dağıtılan gıda hayatı zorlaştırıyordu. Kırsal kesimlerde yaşayan Norveçliler'in evlerine, tarlalarına, ahırlarına, hayvanlarına el konuldu ve büyük şehirlere göçe zorlandılar.
8 Mayıs 1945 Norveç'in bağımsızlığını kazandığı tarihtir. Nazi Almanyası işgali sırasında yaklaşık 50.000 Norveçli, Almanlara destek verdiğinden dolayı vatan haini olarak ilan edilmiş. Hatta işgal döneminde siyasi bir parti bile varmış, Nazileri destekleyen: Nasyonal Samling.
Şehirleri, köyleri yakılıp yıkılan, doğal kaynakları talan edilen, masum insanları katledilen Norveç, savaş sonrasında yeniden yapılanma dönemine girmiş ve eski dönemlerdeki barışçıl ve huzur dolu yaşantısını yeniden elde etmiştir.
Savaştan o yıllarda ders alan batılı ülkeler, ama hala Dünyanın unuttuğu diğer taraflarda aynı katliamlarını sürdürüyorlar. Ortadoğuda, Afrika'da birçok ülke hala batılı emperyalist güçlerin oyunları altında zor dönemler geçiriyor. Dünyanın acımasızlığı ve dengesizliği her daim devam ediyor. Her zaman diyorum, cahiliye dönemi hala devam ediyor.
AKERSHUS KALESI VE ŞATOSU (OSLO / NORVEÇ) / AKERSHUS CASTLE AND CASTLE (OSLO / NORWAY)
Yorumlar