Ana içeriğe atla

Translate

Şu sıralar çok popüler / now very popular

ne güzeldi

ne güzeldi o akşam saatlerinde, henüz hava tam kararmamışken, bacalardan tüten dumanların isiyle, sokaklardan gelen uzak boğuk ortam sesleri... anneannem namazını kılardı, sessizce fısıldadığı duaların tonu, rükuya varırken eklemlerinde çıkan tıkırdamalar, sobanın üst kapağından tavana yansıyan ateşin ışığı, tiktak tiktak; salondaki saatin sessizliği. galiba ben o günleri çok özledim.   

Kapı: 25 yıl

 25 yıl boyunca mezarı nerede belli olmayan evlatlarının özlemini çeken Mardinli Süryani bir ana (Vahide Perçin) babanın (Kadir İnanır) Almanya'dan Türkiye'ye uzanan geri dönüş yolculuğunu konu alan etkileyici bir film Kapı.  Yaklaşık 2 saatlik bir süresi var, geçmişe dönük sahnelere hiç yer verilmediği için, oyuncuların birbirlerine yaptığı anlatımlarla kimi zaman kendi zihninizde o döneme ait suni bir geçmiş canlandırdığınız, kimi zamanda kendinize ait paylar çıkardığınız, senaryonun basit yazıldığını düşündüğüm ancak üzerinde bıraktığı etkiyle sonradan çok da basit olmadığına karar verdiğim bir film. Dedim ya senaryo basit gibi  olsa da hikayenin içeriği insanı gerçekten duygulandırıyor. Ve oyunculuklar öyle gerçekçi ki filmin basite indirgenmiş hikayesini bir anda şahlandırıp, sizi duygu seline sokuyor. 



25 yıldır oğullarının hasretiyle yanıp tutuşan, yaşadığı evi, köyü, akrabalarını, arkadaşlarını, anılarını geride bırakıp bambaşka bir ülkede hayat kuran bir çiftin acı dolu hikayesine kendinizden de bir tutam kattınız mı, o zaman olmuşsunuzdur, demektir bu. Hangimiz çocukluk yıllarının anılarını hatırlayıp iç çekmiyor ki. İnsan geçmişinden sadece mutlu anılarla geleceğe güç veriyor: Çünkü her yeni aslında bir bilinmezlik. 

Evlat acısı yaşatmasın Rabbim kimseye. En büyük imtihan belki de. Öyle derin ki babanın acısı yıllar geçse de yüzü hiç gülmemiş. Ölen oğluyla işlediği tarihi evin kapısının izini sürmek için Mardin'den Kayseri'ye oradan da İstanbul'a kadar geliyor.  Sonunda kapının satıldığı adrese geliyor, ancak kapıyı almak öyle kolay olmuyor.  Konu keşke tahta bir kapı olsa, kim ne yapsın onu. Esas üzerinde alın teri var hem de kendi evladının. Üzerinde anılar var hem de yaşanmamış anılar. Dedim ya geçmişten güç alıyor insan, işte öyle bir güç bu.



Yıllar geçse de acısı yürekte kor kor yakan,  hayata dair tutulabilir tüm dalları teker teker kesip,  sana resmen çaresizlik satan bir nesille büyüdüm ben. Bu yüzden bir kapı diyip geçmemek lazım. İnsan hayallerini, umutlarını, hatta bazen umutsuzluklardan kaçışlarını nesnelere bağlar. Bu, o nesnelere tapmak değildir aslında, o nesnelerden güç almaktır, tıpkı evladı şehit olan bir annenin evladının teninin gömleğine sinmiş kokusuyla ayakta durmaya çalışması gibi, ya da boş olan fotoğraf çerçevesine hiç bir zaman fotoğrafı konulmayacak bir sevgilinin fotoğrafı gibi. 

Yorumlar

Son 1 haftada en çok neler okundu? /What was the most read in the last week?

Son 30 günde en çok okunanlar /// Most read in last 30 days

Tüm zamanların en çok okunanları /// Most read of all time

Geçen Yıl En çok Okunanlar /// Last Year's Most Read Articles

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *