Ana içeriğe atla

Translate

Şu sıralar çok popüler / now very popular

ne güzeldi

ne güzeldi o akşam saatlerinde, henüz hava tam kararmamışken, bacalardan tüten dumanların isiyle, sokaklardan gelen uzak boğuk ortam sesleri... anneannem namazını kılardı, sessizce fısıldadığı duaların tonu, rükuya varırken eklemlerinde çıkan tıkırdamalar, sobanın üst kapağından tavana yansıyan ateşin ışığı, tiktak tiktak; salondaki saatin sessizliği. galiba ben o günleri çok özledim.   

Katakekaumene külleri : Kula (Kula / Manisa - Türkiye)





"Sevgisiz kalp olmaz, sevgi yoksa o, kalp değildir." 
der Kula'lı Yunus Emre

İşte böyle güzel bir insandan güzel bir deyişle Ege'nin güzel ilçesi Kula'dayız...




#Keşifhane, Kula'da...




Volkanik yapısıyla bir zamanlar  yunanca kökenli Katakekaumene olarak adlandırılmış Kula. İsim babası İsa'dan Önce 63 ve İsa'dan sonra 24 yılları arasında yaşamış olan Strabon'dur. Doğal oluşum kömür karası bazalt taşlarından dolayı Katakekaumene olarak adlandırılan Kula, isim babası Strabon tarafından tarihin ilk bilinen Çoğrafya kitaplarına konu edilir. 








Antik çağlardan bu yana şarap yapılan volkanik topraklar memleketi Kula'da yine volkanik oluşumlardan elde edilen ve yapı olarak şekilleri bayağı bir Kapadokya'yı andıran Kuladokya'dayız. 








Şuan da Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından tabiat alanı olarak ilan edilmiştir. 







Kula şehir merkezine yaklaşık 16 km uzaklıkta olan Kuladokya bölgesi, şiddetli yağmur ve rüzgarların bölgedeki kaya oluşumlarını aşındırmasıyla oluşmuş.





 Aslında bunların hepsi literatürde jeomorfolojik şekiller diye geçiyor. Gediz nehri boyunca küçük patika yollarından doğa yürüyüşleri yaparak bu ilginç doğa oluşumlarını daha detaylı inceleme fırsatı bulabilirsiniz. Özellikle doğa ve fotoğraf gezileri gruplarını takip etmenizi öneririm. 






Elbette Kula, sadece doğal oluşumları yani Kuladokya demek değil. Kula şehir merkezine de gün içinde  kesinlikle uğramalısınız. Tarihi Osmanlı evlerinin daracık sokaklarında yürüyüp yerel insanların yaşam tarzlarını fotoğraflayabilirsiniz. 





Kula insanı naziktir, misafirperverdir. Hayatlarında daha önce olmasanız dahi, sizleri sanki daha önceden tanıyorlarmış gibi, çekinmeden evlerine dahil ederler, ayran ikram ederler, geçmişlerden anılardan sohbete başlarlar. 







Yılların izleri hem ellerine hem de yüzüne değmiş  değil mi sevgili teyzeciğimin. Güncel hastalıklarından ve ağrılarından bahsetti önce. Konu biraz derinleşince, esas ağrının fiziki değil, hayatındaki eksiklik olduğunu öğrenmek zor olmadı:

 On yıllardır yaşadığı bu evde, kocasını seneler önce kaybettiğini, yalnızlığın zor olduğunu söylemişti. Onun yokluğu ve bu evde yaşattığı hüzün doğal olarak hemen kadrajıma yansıyordu...






Kenan Evren'in de doğduğu yerdir. Mimar Sinan'da tarihi çarşıya küçük dokunuşlarla can vermiştir. Ayrıca Yunus Emre'de Kulada yatmaktadır... 





Büyük aile yapısına ve günlük yaşama göre şekillenmiş tarihi yer, 18. yy Osmanlı İmparatorluğu mimarisini bize yansıtmaktadır. Genelde evler kerpiç dolgulu malzemeden yapılmıştır. Güçlendirme amaçlı zemin katlar taş ve ağaç yapı tekniğinden yararlanılmıştır. 




Tarihi evlerin birçoğu avluludur. Burada yöre kadınları hem günlük işlerini yaparlar hem de burayı sosyalleşme mekanı olarak kullanırlar. Bu gelenek hala önemini yitirmemiş belli ki, ziyaret ettiğim dönemde kadınlar tarhana çorbasının hazırlıklarını yapıyorlardı, bu görüntüler asla kurgu değildir, bilgilerinize sunarım.  





12000 yıllık geçmişiyle bizleri medeniyetten medeniyete sürükleyen Anıt Şehir Kula sokaklarındayım. Gayet dar ve otomobillerin girmesinin bile imkansız olduğu bu  geçitlerde karşınıza her an yüzyıllık bir cami, tarihi eser niteliğinde bir çeşme ya da evliya türbesi çıkabilir,
ya da bu adam gibi, ruhu flu, saçlarına ak düşmüş,
güzel anılarını sırtlamış biri de...






Güler yüzlü insanlarla karşılaşmanın verdiği hazla sokaklarında adeta insan avına çıkıyorum Kula'nın. Ahşap cumbalı evlerden gelen televizyon sesleri, yemek kokuları, gülüşmeler bana çocukluğumun İzmir'ini hatırlatıyor adeta.

Artık çoğunuzun çocuğu sokaklardan mahrum, kendiliğinden güvenlikli resmen hapis içinde tıkıldığı sitelerde yaşarken, Kula sokaklarında çocuklar özgürce oynuyor.


Bu çocuklar toprakla haşır neşir, her biri yarattıkları hayal dünyalarında mutlu ve en önemlisi hepsinin fiziki arkadaşları var, sanal değil. 
Fotoğraf çektiğimi görünce, ilgileri benim üzerime yoğunlaşıyor ve poz veriyorlar. 





Bu çocuklar mutlular, çünkü kurşun ve karbonmonoksit'e maruz kalmıyorlar. Açık havada zaman geçirerek ihtiyaçları olan oksijeni fazlasıyla alıyorlar. Maalesef şehirlerimiz de çocuklar artık sokağa çıkamaz oldular. Özellikle çalışan kesimin çocukları gündüz bakımlarda hafta sonları ise alışveriş merkezlerine mahkum edilmiş durumdalar. 



Halbuki bir çocuk koşmak, sıçramak, sürünmek, zıplamak, atlamak , tutmak ister. Tüm hareketleri kısıtlanınca şehirli çocuk kendini internete ve oyunlara veriyor doğal olarak...












Akdeniz iklimi ve Karasal iklimin harmonisini yakalayan Kula, maki bitki türleri açısından tam bir zeytin cennetidir. 




Herhalde Kula Maden Suyunu duymayanınız yoktur?





Kulanın tarihsel zenginliği aynı zamanda damak tadına da yansımıştır. Oğlak doğması, kapama, kıymalı su böreği, şekerli pidesi, döndürme, Daablı Ciğer, Sura, Kabaklı Pide, Zerde, Tuzlu Sütlaç gibi birçok çeşit ağız tadınıza hitap eder. 


Kulaya giderseniz kesinlikle Tahinli pideden de tadın derim. Şekerli pide olarak da anılan pide çifte kavrulmuş tahin, toz şeker ve hamurdan odun ateşinde yapılır. 


Hamur yarım parmak kalınlığında açıldıktan sonra üzerine tahin sürülür. Toz şekerde onun üzerine serpilir. Hamur bir süre rulo olarak yuvarlanır ve daire haline getirilir. 1 cm kalınlığında açılacak şekilde daire haline döndürülür. Daha sonra üzerine tahin sürülür ve fırına verilir. Fırından sonra 5 dakika bekletilir ve servise sunulur. Afiyet olsun. 



Emeğin, sanatın ve gelenekselin yaşandığı Kula'yı seyahat programınıza eklemelisiniz. 




Manisa yazılarım devam edecek...

Seygiyle Kalın
Volkan Coşğun
İzmir 2018

Ana sayfamızdan yeni yazılarımdan haberdar olmak için ücretsiz abone olmayı unutmayın.

FACEBOOK SAYFASINI HEMEN BEĞENİN: 





INSTAGRAM HESABINDAN BİZİ TAKİP EDİN:





Tüm fotoğraflar ve yazılar  , ALINTI OLDUĞU BELİRTİLMEDİKÇE, bana ve/veya Sinem Coşğun'a aittir. Seyahat notlarında çeşitli kaynaklardan ve kişilerden de yararlanılmıştır. 
















Yorumlar

Son 1 haftada en çok neler okundu? /What was the most read in the last week?

Son 30 günde en çok okunanlar /// Most read in last 30 days

Tüm zamanların en çok okunanları /// Most read of all time

Geçen Yıl En çok Okunanlar /// Last Year's Most Read Articles

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *