Londra'nın en meşhur meydanı Trafalgar Meydan'ındayım.
Westminster merkezinde olan bölge turistlerinde yoğun olarak ilgi gösterdiği bir meydan.
Adını, Horatio Nelson komutasındaki İngiliz donanmasının Fransız ve İspanyol donanmalarını Trafalgar burnunda yenmesiyle alır.
Şehrin en atraksiyonlu merkezlerinden biri olan meydan da tarihin izlerinin
bizdeki meydanlardaki gibi silinmediğini anıtlardan ve heykellerden anlıyorum.
Ünlü komutan Henry Havelock,
Hindistan'ı sömürmesiyle
ve halka eziyetleriyle bilinir.
Tabi bunu İngilizler o dönemde Hint ayaklanmasını bastıran kahraman diye anıyorlar aslında bu durum tamamen bakış
açısıyla alakalı bir süreç.
Kim derdi ki sana git Hindistan'ı sömür... Ama İngiltere burası, üzerinde güneş batmayan ülke...
Diğer bir heykel de IV. George heykeli.
Napolyon savaşları esnasında büyük galibiyetler edinen George Augustus Frederick
bu meydanda anılıyor.
Meydanda buna benzer bir çok kahraman'ın! da heykeli ve anıtı bulunuyor.
Trafalgar meydanının en önemli özelliği The National Gallery'e yürüme mesafesinde olması. Orta Çağ'dan 20. yüzyıla kadar
bir çok ressam'ın eserlerinin sergilendiği
bu sanat müzesinde Ressam Gentile Bellini'nin Fatih Sultan Mehmet tablosu da sergilenmekte.
Trafalgar Meydanı'nda dünyanın en küçük polis karakolu bulunuyor.
Karakol sadece bir sokak lambası direğinin altında yer alır ve tek odadan oluşuyor.
Bu meydanı yürüyerek arşınlayabilirsiniz.
Araca gerek yok.
Meydan etrafında birçok sokak sanatçısına ve şarkıcıya rast gelebilirsiniz.
Bu arada geçtiğimiz günlerde Yeni Zelanda'da ve İngiltere'de Müslümanlara ve camilere karşı yapılan saldırıları kınamak amacıyla ünlü meydanda birçok Müslüman ve onlara destek veren diğer dinlerden insan toplanarak ezan okundu.
Birçok müslümanın yanı sıra bölgede
bulunan gayrı Müslim İngiliz'in ve turistin de dikkatini çeken olayda insanlar ölenleri andılar.
Londra yazılarım devam ediyor.
sevgiyle kalın
Volkan Cosgun
Yorumlar