Dünya'nın en önemli sanat kollarından biri olan Gölge oyunlarının temsilcileri Karagöz ve Hacıvat Müzesi'ndeyiz.
Bu iki karakterin gerçek hayatta yaşayıp yaşamadığı bilinmiyor. Ancak gölge oyununun 17. yüzyılda Osman İmparatorluğunda yaygınlaşmasıyla Karagöz ve Hacıvat Anadolu'nun gölge oyunu karakterleri halini almıştır.
Kimileri bu karakterlerin Yahudiler tarafından İspanya ya da Portekiz'den ithal olduğunu, kimilerinin de Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı'nın Mısır'ı ele geçirmesiyle Mısır'dan devşirildirildiği yönünde. Bir de bir görüş var, bu karakterlerin Roman kökenli oldukları: Hindistan Çingenelerinin Anadolu topraklarına gelmesiyle bu karakterler doğması...
Bir de Pantürk bir tanım var, Orta Asya'dan göçen Türkler, gölge oyununu Moğollar'dan devşirerek Anadolu'ya getirmişlerdir.
Açıkcası bu gölge oyunu bir şekilde devşirilmiş ve Anadolu'nun kültürel zenginliklerinden biri haline dönüşmüştür.
Unesco tarafından da Karagöz oyunları, Somut olmayan kültürel miras olarak 2009 yılında tescillenmiştir.
Serra'm da Bursa seyahatinde bu ilk gölge oyunu deneyimine Bursa'daki Hacıvat Karagöz Müzesi'ndeki oyunla erişmiş oldu.
Kendi içinde bir dünya olan gölge oyunlarında en çok kullanılan terimlerden bir kaç tane sizinle paylaşmak istedim:
Hayali: Karagöz oynatan ustadır. Perdenin arkasındaki tüm karakterler Hayali tarafından koordine edilir ve oynatılır.
Yardak: Arkada tef çalan, tasvirleri de Hayali'ye ulaştıran kişi
Tasvir: Perdede oynatılan karakterler
Hiciv sanatının en güzel ve naif örneklerinden biri olan gölge oyunları, günümüzde teknolojinin gelişmesiyle arka planda kalmış, son yıllarda yeniden canlanmaya başlamıştır.
Bu arada Tasvir olarak nitelendirdiğimiz tüm karakterler 2 boyutludur. Kuklalar ise 3 boyutludur.
İyi seyirler.
Yorumlar