Belçika'nın güzel şehirlerinden biri Kortrjik ile ilgili 2. yazıma devam ediyorum. Eğer ilkini okumadıysanız, aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz.
(en) I continue my second post on Kortrjik, one of the beautiful cities of Belgium. If you haven't read the first one, you can click on the link below.
Kortrijk şehri modern bir şehir. Aynı zamanda geleneksel miimarisini koruyan bir şehir. Şehrin eski yerleşim bölgelerinde kendinizi ortaçağda gibi hissedersiniz, 100 metre ötede modern bir alışveriş merkeziyle karşılaşırsınız. Tarihi silmeden, geçmişe sahip çıkmışlar ancak yeniye de açıklar. Bizde ise tarihi yok edip üzerine yenilerini yaparız.
(en) The city of Kortrijk is a modern city. It is also a city that preserves its traditional architecture. In the old residential areas of the city, you feel like you were in medieval times and you encounter a modern shopping center just 100 meters away. They keep the traces of past without erasing the history, but they are open to the new. In us, we destroy history and make new ones on it instead.
Çanakkale Arkeoloji Müzesi'ni sizler için keşfettik.
Belçika'nın birçok şehri gibi Kortrjik de gayet güvenli bir şehir. Arabamı park etmek için park yeri aradığımda, bilet sisteminin nasıl olduğunu öğrenmek için arabasında cep telefonuyla meşgul bir hanımefendiye bilet nasıl alınacağını sordum. Camını indirip, gayet kibar bir şekilde bana nasıl bilet alınacağını İngilizce anlattı. İnsanların birbirinden korkmadığı, bir adamın bir kadınla hiç tanışmasa da medeni bir şekilde iletişim kurabileceği günler maalesef Türkiye'de çok uzak. Çünkü herkes birbirinden korkuyor, ve toplumumuzdaki yozlaşmadan dolayı tacizci mi, bana sarkıntılık eder mi korkusuyla kurunun yanında yaş da yanıyor.
(en) Like many cities in Belgium, Kortrjik is a very safe city. When I was looking for a parking space to park my car, I asked how to get a ticket to a busy lady on her cell phone in her car to find out how the ticket system was. She lowered her glass and told me in a very polite way how to buy tickets . People are not afraid of each other, a man and a woman in a civilized manner never even met before, sometimes may not communicate in Turkey because everyone is afraid of each other, and because of the social corruption in our society.
Truva Milli Parkı'nı hala görmediyseniz, bu yazımı okuyabilirsiniz.
Bu arada şehir, Altın Mahmuzlar Şehri olarak da nam salmış. Mahmuz, Kovboy filmlerindeki gibi çizmelerin arkalarına takılan ve hayvanların hareketlerini hızlandırmak için dizayn edilen metal parçalara denilmektedir. Şehir bu ünvanı 1302 yılında Altın Mahmuz savaşlarından sonra elde etmiş. Şehrin bir diğer özelliği de Keten kumaşları imiş. Tekstil sektöründe Avrupa'nın en iyi ketenlerinin üretildiği ve işlendiği bir şehirmiş Kortrjik.
|
Kaynak/ Soruce: https://www.merriam-webster.com/assets/ld/images/legacy_print_images/spur.gif |
(en) Meanwhile, the city is also known as the City of Golden Spurs. The spur is called metal parts that are attached to the back of the boots, as in the Cowboy movies, and designed to speed up the movement of animals. The city achieved this title in 1302 after the Golden Spur battles. Another feature of the city was linen fabrics. Kortrjik was a city where the best linen of Europe was produced and processed in the textile industry.
Cenevre'yle ilgili... // About Geneva
Şehirde Protestan ve Katolik mezhepleri başta olmak üzere birçok kilise bulunmaktadır. Eski şehirde sokaklarında hafif yağmur altında dolaşırken, karşıma Flamanca Gravenkapel yani Kont Şapeli çıkmıştı. Biliyorsunuz Şapel'ler bir kuruma bağlı dini yapılardır ve genellikle küçük olurlar. Meryem Ana Kilise'nin yanında yer alan bu yapı Flander Kontları için de bir türbe niteliğindedir.
(en) There are many churches in the city, especially Protestant and Catholic sects. While walking through the streets in the old city under light rain, I came across the Dutch Gravenkapel, the Count Chapel. You know that chapels are religious buildings connected to an institution and they are usually small. Located next to the Virgin Mary Church, this building is also a tomb for the Flander Counts.
Mimar Sinan gibi ustaların bizlere bıraktığı Camilere bakıyorum, bakımsızlık içinde. İşlemeleri oyulmuş, elektrik tesisatları döşenmiş duvarlar ve tavanlar... Bir de buradaki kiliselere bakıyorum, yıpranma payları o kadar az ki... İnanın bana, Mimar Sinan eserleri Avrupa'da olsa, duvarlarına çivi bile çakılmazdı.
(en) I look at the mosques left by masters like Mimar Sinan, in neglect. Walls and ceilings with engraved and electrical installations ...
I look at the churches here, so little wear ...
Believe me, even if the works of Mimar Sinan were in Europe, even the walls would not be nailed.
Şapel'in içine girdiğim sırada yağan yağmurun camlara vuran sesi dışında bir gürültü yoktu. Yan tarafta mum yakıp, sessizce oturan bir kaç insan ibadet ediyordu. Huzur verici bir atmosferdi. (en) When I entered the chapel, there was no noise other than the sound of the rain falling on the windows. A few people were worshiping by burning candles on the side and sitting quietly. It was a peaceful atmosphere.
Bu arada şapelin yapımı 1100'lü yıllara dayanır. Tarih boyunca birçok savaş ve yangın görmüştür. Duvarlardaki kont portrelerinin yanı sıra, Kutsal Catharina heykeline dikkatinizi çekerim. Ayrıca vitray pencereler ve derin patika yollar, kendimi ortaçağda hissettirdi.
(en) By the way, the construction of the chapel dates back to the 1100s. It has seen many wars and fires throughout history. In addition to the portraits on the walls, I draw your attention to the sculptural Catharina statue. In addition, stained glass windows and deep pathways made me feel medieval.
Şehrin en çekici noktalarından biri de Broel Kuleleri...
Şehrin merkezinden geçen Leie Nehri boyunca yürüyüş yaparak bu kulelere ulaşabilirsiniz.
(en) One of the most attractive points of the city is Broel Towers ...
You can reach these towers by walking along the Leie River passing through the city center.
Kuleler kireçtaşı ve kumtaşından yapılmış. 1300'lü yılların ikinci yarısında inşaaları yapılmış. Daha önceki yazımda da belirtiğim gibi şehrin Savaşçı kimliğinden çıkıp, ticarete yönelmesiyle artan nehir trafiğindeki kontrolü sağlamak amacıyla yapılmış bu kuleler.
(en) The towers are made of limestone and sandstone. Constructions were made in the second half of the 1300s. As I mentioned in my previous article, these towers, which were built to gain control of the river traffic, which increased with the city's Warrior identity and turned to trade.
Tarih boyunca ambar ve silah deposu olarak da kullanılmışlar. 2018 yılından itibaren burada peyzaj çalışmaları yapılmış ve dinlenme mesire yeri olarak turistik bir nokta haline gelmiştir.
(en) They have also been used as agriculture warehouses and weapons warehouses throughout history. Since 2018, the landscape works have been carried out here and have become a touristic spot as a recreation spot.
Belçika küçük ama her noktasında keşfedilecek çok şey var. Kortrjik'i de asla es geçmeyin!
(en) Belgium is small, but there is a lot to discover at every point. Never miss Kortrjik!
Yorumlar