Ana içeriğe atla

Translate

Şu sıralar çok popüler / now very popular

ne güzeldi

ne güzeldi o akşam saatlerinde, henüz hava tam kararmamışken, bacalardan tüten dumanların isiyle, sokaklardan gelen uzak boğuk ortam sesleri... anneannem namazını kılardı, sessizce fısıldadığı duaların tonu, rükuya varırken eklemlerinde çıkan tıkırdamalar, sobanın üst kapağından tavana yansıyan ateşin ışığı, tiktak tiktak; salondaki saatin sessizliği. galiba ben o günleri çok özledim.   

Mastousia'nın Eteklerinde bir köy : Kavacık

 İzmir'in Karabağlar ilçesine bağlı Kavacık Köyü'ndeyiz. Karabağlar deyince çok içiniz açılmadı, tahmin ediyorum. Ancak Kavacık Köyü görkemli Kızıldağların eteklerinde (İzmirlilerin deyimi ile Çatalkaya, Antik dönemde de Mastousia) yer alıyor. Köyün aslında Karabağlar semtiyle uzaktan yakından bir ilişkisi yok, sadece kağıt üzerinde oraya bağlı olmaktan başka. Köyün aslında İzmirle de çok fazla ilişkisi yok, Limontepe üzerinden bir dağ yolu ile bol uçurumlu ve muhteşem manzaralı bir rotayla köye varıyorsunuz ve kendinizi Urla, Çeşme köyleri gibi bir ege köyünde hissetmiyorsunuz. İlla bu köyde İzmire ait birşey bir benzerlik isterseniz Kavacık köyü için en bariz benzerliğinin içlerinde yaşattıkları Atatürk sevgisi diyebilirim. 

 Keşifhane Kavacık Köyünde...


Bu toprakların kökeni binlerce yıl öncesinde antik dönem seyyahlarının konaklama duraklarına uzanıyor.  1400'lü yıllarda da Türkmen aşiretleri buralara göç etmişler.



 Zamanında yörük olarak adlandırılan bu göçmenler daha sonra buralarda yaşamaya başlamışlar ve kültürlerini buraya taşımışlar. 


Kavacık köyünün üzümleri meşhurdur. Kavacık üzümü olarak adlandırılan bu üzüm çeşidinin orijinal ismi Alphonse Lavallee olarak adlandırılıyor. Kökeni Fransaya uzanan bu üzümün kalitesi Fransadaki üreticilerin bile ilgisini çekmiş. 


Mastousia eteklerinde hayat bulan bu üzümlerin lezzetine diyecek yok, giderseniz kesinlikle alın. İri tanelerinden seçin, asla hormon var diye düşünmeyin, üzümün cinsi bu şekilde. 


Mevsiminde her köşe başında üzüm satan bir köylümüzü görebilirsiniz. Sıcakkanlılıkları, misafirperverlikleri gözümüzden kaçmadı.



 Anadolu insanının bu belirgin özelliğini Batı Anadolu köylerinde bazen görmek güç, ancak bu köyde bir sentez var. Kanımca, köklerinden taşıdıkları doğunun ekstra sıcakkanlılığı Ege'nin samimiyetiyle ekstradan harmanlanmış. Biz köylüleri çok sevdik. 




Son yıllarda köyün adının duyulmasıyla yerli turistlerin de akınına uğrayan köyde gelen yabancılara hizmet veren irili ufaklı küçük yerler var.  Ancak dedim ya, buradaki hizmet anlayışı büyük işletmecilerin eline geçmediğinden lüks diye tanımlayabileceğiniz yerlerden değil. 


Gittiğinizde köy lezzetlerini kooperatifleştirdikleri meydandaki dükkandan da reçeller, zeytin yağları, üzüm çekirdeği ile yapılmış yağlar ve benzeri lezzetlerden de satın alabilirsiniz.


Artık doğal lezzetleri o kadar özledik ki, organik! diye henüz pazarlanmayan ama doğal olduğuna inandığımız köy ürünlerinden bizler de satın aldık. Hem kalitesine inandığımızdan hem de köylümüze (özellikle yaşlıların sattığı ürünlerden) destek olmak bizi mutlu etti.


Evet çok güzel, biliyorum, bu haliyle de çok güzel. Ancak eşim şehir plancısı ben de dünyada birçok noktayı gezen bir sokak fotoğrafçısı olunca şu evlerin intizamsızlığını, derme çatmalığını, bütünü bozan o bölgenin tarihi ve kültürel dokusuna uymayan malzemelerle yapılmış kötü mimariyi görünce üzülmeden edemiyoruz. Haydi şehirlerimizi mahvettik, ancak neden köylerimiz Avrupadaki köyler gibi estetik değil?! Zamanında yıkılmış binaların yerine dikilen bu gösterişsiz ve alakasız yapılar hiç kimsenin gözünü tırmalamaz mı?!


Genelden özele inerek, psikolojimizi tekrardan düzeltmeye gayretliyiz. 



Kavacık köyünün sokaklarında geziyoruz. Evet derme çatma da olsa bir köy havası hissettiren kireç boyalı duvarlar ve nostaljik kapılardayız. 



Şöyle bir ev hayal edin şimdi, sizin olsun. Sabah kalktığınız mis gibi bir süt, yeni pişmiş dumanı aromasında burnunuzda. Beyaz peynir, zeytin ve bal masanızda, köy ekmeğiyle tabağınızda. 


Bir yandan da çay demleniyor, hafiften esen rüzgara karşı hararetinizi almaya yardımcı oluyor, yakıcı Ege güneşinde. Uzun ve geniş bir divan üzerinde Ağustos böcekleri ve kuzu melemeleri eşliğinde huzur, çok mu şey istedim?


Lüksten ve şatafattan kaçtığın, zamanı durdurduğun, kimi zaman çocukluğunu hatırladığın, belki bir köyde doğduğun, belki de bir köyde doğmadığın halde yaşın ilerledikçe içinde yaşattığın suni ama gerçekçi bir nostaljinin izlerini bu köyde rahatlıkla bulabilirsiniz.


Bu köye gidilebilecek en iyi zaman acaba hangi mevsim olmalı, bunun için tüm mevsimleri denemek gerek. 



Bizim ziyaretimiz esnasında üzüm şenliği vardı, Eylül ayına denk geliyordu. Bu sebeple hem üzümler, hem de sonbaharın müjdeleyicisi birçok kış mevsimi meyvesi de dallardaydı.


Tabi doğa ananın dallarda sunduğu bu cömertlik sadece dallarda kalmadı. 


Ne güzeldir bir ağacın meyvesini dalından koparmak... İnsan yaşadığı büyükşehrin kalabalığını, stresini, kirliliğini ve bizlerdeki etkilerini düşündükçe korkuyor olmasın. Bir nar insanı bu kadar mutlu edebiliyorsa, bir nar ağacına kim bilir neler sığar değil mi?


İzmir merkeze bu kadar yakın olup da, şehrin negatifliğinden bu kadar uzak olabilen bozulmamış bir ruh dokusu bulabildiğim ender bir köy burası...


Çocuklarımıza marketlerden aldığımız katkı maddeli atıştırmalıklar yerine şu doğal meyvelerden versek ne güzel olurdu. Bu çocuklar çok şanslı, sokaklarında arkadaşlığı, dostluğu, paylaşmayı öğreniyorlar. Doğal büyüyorlar, besleniyorlar. Şehirlere kapatılan, site duvarlarına hapsedilen, odalarında bilgisayar başında gerçek dünyadan uzak sanal alemlerde yetişen çocukları düşündükçe bu tezat fotoğrafın hangisi daha şanslı acaba sorusuna biraz düşününce fikir değiştirebilecek kadar etkili olabileceğini söylemek istiyorum.


Temiz bir gökyüzü, lezzetli yiyecekler, mutlu insanlar. Hayatı en basite indirgemek için bu köyü tanımlayan en gerçekçi itiraf bu olurdu ve buradaki şu çitli fotoğraf. Ne kadar eskiler ve derme çatmalar ama ne kadar birler yani mutlular.


Kavacık notları devam edecek.

Yorumlar

Son 1 haftada en çok neler okundu? /What was the most read in the last week?

Son 30 günde en çok okunanlar /// Most read in last 30 days

Tüm zamanların en çok okunanları /// Most read of all time

Geçen Yıl En çok Okunanlar /// Last Year's Most Read Articles

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *