1 haftalık Roma seyahatimizin günübirlik durağı Floransa oldu. İş seyahatim için 2013 yılında ilk kez ziyaret ettiğim Floransa'yı bu kez tatil amaçlı gezme fırsatı da buldum. Kısa ve sade seyahat notlarıyla Floransa'ya hoş geldiniz.
Floransa'ya Roma'dan hızlı trenle sadece 40 dakika. Gayet konforlu olan trenlerde kişi başı ortalama 35 € tek yön bilet parası ödüyorsunuz. Eğer biletinizi daha önceden almışsanız, bu rakam neredeyse yarılara inebiliyor. Biz bir gece öncesinden aldığımız için 35 € ödedik.
Bence İtalyayı en güzel Eylül zamanı ziyaret etmelisiniz.
Ne çok sıcak , ne de çok soğuk olan bu dönem aynı zamanda cıvık turist akınlarının da bir nebze olsa da azaldığı döneme denk geliyor.
Bir de kurban bayramı şeker bayramı gibi dönemlerde gitmeyi tercih etmiyorum. Çünkü ülkemin insanından kaçtığım yurt dışında onların stresini yurt dışında da yaşamak istemiyorum.
Floransa, kendisi küçük, ama Dünya sanatının başkenti sayılabilecek kadar sayısız sanat eserine ev sahipliği yapan etkileyici bir şehirdir.
Diğer yazımda da bahsettiğim gibi Michelangelo, Donatello, Rafael, Sandro Botticelli gibi bir çok sanatçının yaşadığı şehir.
Toskana'nın meşhur üzüm bağlarıyla adından söz ettiren bir şehir ayrıca. Sanatın en iyisi, üzümün ve dolayısıyla şarabında en iyisi burada.
İlla ki Floransa deyince akla ilk Rönesans akımı geliyor. Tabidir ki bu yadsınamaz bir gerçek.
Ancak Floransa aynı zamanda Arno Nehri boyunca uzanan kendine has mimarisine sahip evleriyle, yemek kültürüyle, yaşattığı romantizm ile de öne çıkan bir turistik şehir.
İhtişamlı kadetraller arasında Cattedrale di Santa Maria del Firo , Giotto'nun Çan Kulesi, Duomo Meydanı ve meydanda yer alan Floransa Vaftizhanesi en önemli yapılardan.
Tüm şehir yürüme mesafesinde olduğundan dolayı 600 metre ötede Piazza delle Signoria 'yı gördük. Ayrıca Michelangelo tarafından yapılan David heykelinin de yer aldı, Palazzo Vecchio'yu kesin görmelisiniz. Heykellerin arasında görkemi hissetmemek için kör olmak lazım.
Çok ilginçtir ki soyluların ve aristokratların dışında kalan ancak Floransa'nın en ünlü ailelerinden olan Medici familyasının sarayı da göz dolduran yapılardan.
Michelangelo, Medicilerle çok olumlu münasebetler içinde bulunmuştur. Medicilerin sanata olan yatkınlığı sayesinde Michelangelo gibi birçok sanatçı eserlerini sergileme fırsatı buldular.
Orta çağ Avrupası'nda resim, heykel ve mimari gibi Güzel Sanatlar diye bir kavram yoktu. Medicilerin siyasal ve sanatsal gücü, bu kolların da sanat olarak ele alınmasına ön ayak olmuştur. Bu sayede Floransa, Avrupa'nın o dönemde kültür merkezi haline gelmiştir. Güzel Sanatların kabul görmesiyle Floransa'ya binlerce sanatçı eserlerinin değer bulması için Floransa'ya göç etmiştir.
Unesco dünya tarih mirası listesinde yer alan bir çok tarihi eser kökeni M.Ö. 59 yılında Jül Sezar'ın ordusundan emekliye ayrılmış askerlere Arno nehri vadisindeki toprakları armağan ettiği Floransa'dadır.
Ludi Flores adı verilen eski isminin kökeni, baharın gelişini karşılamak için yapılan törenlerden aldığı düşünülmektedir.
Günübirlik seyahatimiz içinde Uffizi Müzesini gezme imkanımız olmadı. Bir daha ki sefere saklayoruz inşallah.
Floransa turistik bir şehirdir, ancak Amsterdam, Londra gibi hızlı bir şehir değildir. Nüfusun büyük bir çoğunluğu yaşlılardan oluştuğundan sanat, tarih ve romantizm dışında arayışı olanlar buraya gelirlerse istediklerini bulamayabilirler.
Floransa seyahat notlarım içinde ayrıca
AZIZ GIOVANNI VAFTIZHANESI VE FLORANSA KATEDRALİ (FLORANSA / ITALYA)
Floransa denince Piazza Duomo, Piazza Duomo denince de Pensando al Battistero di San Giovanni, yani Türkçe çevirisiyle Aziz Giovanni Vaftizhanesi akla gelir.
Antik Roma döneminden Pagan tapınağı üzerine yaptırıldığı düşünülen ve yapım yılı 4. ve 5. yüzyıla tekabül eden bu yapı adını şehrin önde gelen koruyucu azizi San Giovanni'den almış. Piramit görünümlü çatısı ve dışarıdan kaplamalarla sekiz bölümlü bir kubbe yapıyı karakterize etmektedir. Binanın dışında Floransa dışındaki başka İtalyan kentlerinde pek de rastlayamayacağınız Carrara mermeri ve Romanesk mimarisi etkisinde, yeşil Prato mermerleriyle dekore edilmiştir.
Gelelim Floransa katedraline... İtalyanca ismiyle II Duomo di Firenze, 13. yüzyılda Arnolfo di Cambio tarafından yapımına başlanılan Floransa'nın simge yapılarındandır.
San Giovanni Vaftizhanesiyle uyumuyla Piazza Duomo'da göz doldurmaktadır. Dışı görkemli olan yapının iç dizaynı Gotik döneme ve Rönesans dönemi inşa edilen katedrallerine göre daha sadedir.
Katedralin ilk adı Santa Maria del Flore'ymiş, bu adı Hz. Cebrail'in Hz. Meryem'e vermesinden alır.
Girişinde ciddi turist kalabalığına denk gelip yaklaşık 10-15 dakika beklediğimiz bu katedrale gruplar halinde alınıyorsunuz.
Floransa ile ilgili birçok bilgiye diğer yazılarımdan da ulaşabilirsiniz. Siz de floransa deneyimlerinizi paylaşırsanız sevinirim.
Floransa seyahat notlarım içinde ayrıca
AZIZ GIOVANNI VAFTIZHANESI VE FLORANSA KATEDRALİ (FLORANSA / ITALYA)
Ayrıca bunlar da ilginizi çekebilir.
ILDIRI KÖYÜ (ÇEŞME - İZMİR / TÜRKİYE)
EDIRNE ( TÜRKIYE )
facebook sayfamı da takip edin:
sevgiyle kalın
2018 - Izmir / Türkiye
volkan coşğun
Tüm fotoğraflar , ALINTI OLDUĞU BELİRTİLMEDİKÇE, bana aittir. Seyahat notlarında çeşitli kaynaklardan yararlanılmıştır.
Yorumlar