Ana içeriğe atla

Translate

Şu sıralar çok popüler / now very popular

ne güzeldi

ne güzeldi o akşam saatlerinde, henüz hava tam kararmamışken, bacalardan tüten dumanların isiyle, sokaklardan gelen uzak boğuk ortam sesleri... anneannem namazını kılardı, sessizce fısıldadığı duaların tonu, rükuya varırken eklemlerinde çıkan tıkırdamalar, sobanın üst kapağından tavana yansıyan ateşin ışığı, tiktak tiktak; salondaki saatin sessizliği. galiba ben o günleri çok özledim.   

CHECKPOINT CHARLIE (BERLIN / ALMANYA)


Bu yazımda Berlin'in en önemli noktalarından biri olan Checkpoint Charlie'den bahsedeceğim.


Nazi rejiminin yıkılmasından sonra soğuk savaşın en belirgin noktalarından bir haline geldi bu nokta. Amerikan güçleri tarafından yürütülen Batı Almanya ile Rusya hakimiyetinde olan Doğu Almanya'nın sırat köprüsüydü adeta.

Berlin'in bu geçiş noktası kaçaklar için bir ölüm noktasıydı. Şehri ikiye bölen duvarın Demirperde döneminde yaşadığı trajediler insan hakları tarihine kara leke sürmüştür.


Bu geçiş noktası 1961 Ağustos'unda kurulmuş. Baskı rejimi altında kalan Doğu Almanya vatandaşlarının Batı Almanya'ya geçmelerini önlemek için kurulan Berlin Duvarı ile birlikte, duvar çevresindeki birçok geçitten biriydi. Diğer geçit noktaları da Alpha, Delta, Echo ve Bravo adıyla anılıyordu. Charlie'yi diğerlerinden daha ilgi çekici kılan diplomatların, askeri personelin ve Alman vatandaşı olmayan diğer yabancıların buradan Doğu Almanya'ya girişlerine izin veriyor olmasıydı.
30 yıla yakın faaliyette olan bu geçiş noktası aslı gibi sadece basit bir kulübeden ibaretti. Duvar yıkılmadan önce 1980 yılında büyük bir metal bina ile değiştirildi, ancak duvar yıkılınca eski halinin sembolik olduğu düşünülerek kulübe tekrardan yerleştirildi.
Tarihte burayla ilgili ilginç kaçış hikayeleri de yaşanmış. 1962 yılı Nisan'ında Heinz Meixner adında bir Avusturyalı Austin Marka bir arabayla kontrol noktasındaki bariyerleri aşmayı başarmış ve Doğu Almanya'da mahsur kalan Annesini ve Kız Kardeşini buradan geçirmeyi başarmış.

 Bir diğer ünlü kaçış, Horst Beyer adlı bir fotoğrafçının, fotoğraf çekme bahanesiyle yaklaştığı bölgeden atlayarak Batı Almanya'ya geçmesiydi. 


 1989 yılında duvar yıkılmadan kısa bir süre öncede araba bagajında gizlenerek geçmeye çalışan ve bunu başaran Eric Yaw, duvarın yıkılacağını bilseydi, acaba bu eziyete katlanır mıydı?

Bugün müze olarak Friedrich Strasse'de duran kulübe Berlin'in en turistik noktalarından biri. 
Doğu Almanya bölgesindeki Mc Donalds, KFC gibi birçok Amerikan Markasının caddeyi süslemesi de çok ironik değil mi?

İnsanoğlunun yaşadığı acıları, kaçışlarda yakalanarak sırtından vurulmaları,


 yıllarca duvarın gölgesinde çekilen hasretleri düşündükçe Berlin kendi kendini anlatan esrarengiz bir şehir oluveriyor yeniden gözümde...
Berlin yazılarım devam edecek.
Volkan Cosgun




Yorumlar

Son 1 haftada en çok neler okundu? /What was the most read in the last week?

Son 30 günde en çok okunanlar /// Most read in last 30 days

Tüm zamanların en çok okunanları /// Most read of all time

Geçen Yıl En çok Okunanlar /// Last Year's Most Read Articles

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *