Berlin'in en güzel kent merkezlerinden birindeyim, Potsdamer Platz.
Soğuk savaş yıllarında Berlin Duvarının üzerinden geçmesiyle tamamiyle ıssız kalmış bu merkez, savaş sonrası lüks alışveriş ve iş merkezlerinin gözdesi olmuş.
Sony ve Daimler Benz büyük bir kentsel tasarım projesiyle Duvarın ikiye böldüğü Doğu Berlin ve Batı Berlin Topraklarını Birleşik Berlin Projesi kapsamında birleştirmişler.
Geçmişte boş bir sulak alandan popüler bir alışveriş ve gece hayatı bölgesine dönüşen bu meydan Berlin'in tam kalbinde.
Checkpoint Charlie'den yürüyerek yaklaşık 30 dakikada ulaştığım meydana daha öncede 2003 yılında ilk yurtdışı seyahatim olan Berlin'deyken bir kez daha ziyaret etmiştim.
Almanya da Frankfurt am Main dışında çok fazla yüksek gökdelen bulamazsınız. Bu bölgede yukarıda bahsettiğim gibi Sony ve Daimler Benz gibi global firmaların kapitalist manevralarını izleyebilirsiniz rahatlıkla...
Potsdamer Platz yani Meydanı aynı zamanda Leipziger Platz'la neredeyse birleşmiştir, bu yüzden Berlin nüfusu buranın tamamına Postdamer demektedir.
2003 yılında Kollhof Tower'da Avrupanın en hızlı asansörünü denemiştim. Yanlış hatırlamıyorsam 10 Euro vermiştim bunun için.
En hızlı asansöre binerek neye erdim onu anlamış değilim, ama bu sefer binmedim tabiki :D
Ayrıca The LEGOLAND dedikleri Discovery Centre'de de 5 milyon Lego'dan inşa edilen görselleri de görmelisiniz derim.
Meydanın ismi 18. yüzyıla dayanır. Berlin'den Potsdam merkezine bir kapı bulunurmuş (Potsdamer Tor). 20. yüzyıla gelindiğinde arabaların meydanı doldurduğu, yaya ve trafik lambalarının kavramının olmadığı yıllarda birçok kazanın olduğu görülür. Bu sebeple Avrupa'daki ilk trafik lambaları bu meydanda kurulmuştur.
II. Dünya savaşında yerle bir olan Berlin'de Potsdamer Platz da nasibi almış. 40 yıl boyunca birbirine küs iki ülkenin şahitliğini yapan Berlin Duvarını ağırlayan meydan'da kim bilir ne hikayeler birikmişti...
1991 yılında ise Potsdamer Platz ve Leipziger Platz için tasarım yarışmaları düzenlendi. Mimarlar Heinz Hilmer ve Christoph Sattler bir Avrupa Şehri modernliğinde bu meydanları tasarladılar.
Fütüristik bir estetiğe bürünen meydan 2000 yılında Sony Center ve DaimlerChrysler Quartier'in açılmasıyla Berlin'in en gözde merkezlerinden biri haline gelmiştir.
İkinci Dünya savaşı yıllarında Londra'daki Piccadily Circus kadar hareketli olan meydan, Duvar zamanı sessizliğe bürünmüş bugün ise kendinden sözettirrir bir hale gelmiştir.
Berlin Yazılarım devam edecek.
Volkan Cosgun
Fotoğraf bana aittir, yazılarda çeşitli kaynaklardan yararlanılmıştır.
Yorumlar