 |
| Zürih - İsviçre |
Yazıyı hazırlarken kendi başlığı altında ezildim.
Çünkü bu yazının kusursuz ve harika olmasını istedim. Lakin istemek başarmanın yarısıdır gazıyla yola çıksam da, isteklerimin gerçekleştirebileceklerimin yanında sadece bir tavır olduğunu görüyorum. Her istenilen şey, bizim başarma arzusuyla yola çıktığımız ve ihtimallere bel bağladığımız bir bilinmezlik aslında.
 |
| Ayvalık - Balıkesir - Türkiye |
Neydi Mükemmeliyetçilik?
Kendi sınırlarımız içinde yarattığımız hedeflere ulaşmada yaşayacağımız zorluk derecelerine göre bir hesap kitap işi mi? Yoksa bizim için başkaları tarafından konulan hedeflere ulaşma çabasının bütününe verilen ad mıydı?
İnsanların taleplerini karşıladığı anda yaşadığı güven ve ego birlikteliği mi?
Başardım, kelimesinden sonra gelen ilk kutlama mı yoksa?
Ya da sadece bir yanılsama mı?
Belki de bizim asla ulaşamayacağımızı düşündüğümüz çok uzaklarda bir yer mi?
 |
| Barselona - İspanya |
İnsan beyninin durmaksızın kendisini hükmetmeye çalıştığını düşünüyorum. Daha açık bir tanımla beynimiz kendi öğretileriyle kendisini aşmaya her an yeni bir şeyle kendisini geliştirmeye çalışan bir savaş içinde. Yarattıklarından ders çıkaran , yaşayacaklarından ders çıkaracak, ne istediğini bilen ve bazen bildiğini zanneden, bazen de ne istemediğinden emin olan ya da emin olduğunu zanneden bir mekanizma aslında beynimiz. İşte bu noktada, beynimiz yukarıda saydıklarımdan hangisini seçerse seçsin insanın en derinlerdeki dürtüsü mükemmeliyet esaslı bence. Bir şeyi başarma duygusunun verdiği haz, kişiyi mutlu hatta sağlıklı kılar. Mükemmel bir evren içinde olduğumuzu düşünmemiz bile bize aldığımız nefesin ne kadar değerli olduğunu göstermiyor mu?
 |
| İzmir - Türkiye |
Mükemmeliyetin en temel yapı taşı çabadan geçiyor. Zaten çaba olmasa mükemmeli düşünmek, istemek yersiz ve saçma olurdu; kavramın iç manasını kaybeder, ütopikleşirdi tanımlar. Ancak çabanın gösterilip, mükemmeli yakalamada başarısızlığa uğradığımız anda da mutsuzluk doğar bir anda. Hatta bazı durumlarda gösterdiği çaba sonrasında yeterli derecede elde ettiğine rağmen sırf mükemmeliyet sıfatına sığmadığı için mutsuz olanlar var. Mesela sınavda 90 alıp neden 100 alamadım diye kendini günlerce odalara kilitleyen öğrenciler gibi...
 |
| Bergama - İzmir - Türkiye |
O zaman mükemmeliyet iyi bir şey midir?
Mükemmeliyet iyi birşeydir,
ancak dozunda anlamlandırılırsa.
Aksi takdirde yetersizlik, kabullenememe, kendini o konuda aciz hissetme gibi konular bedeni sarar, çabanın önemi kalmaz.
 |
| Kemalpaşa - İzmir - Türkiye |
Yaşadığımız her şeyin bir anlamı olmalı.
Tüm anlamlar, bir mükemmeliyetin göstergesi değil mi?
Lakin anlamlara, bir bütün değil de, tekil olarak bakarsak bütünün parçalarında mükemmeliyet aramanın çok gereksiz olduğunu göreceğiz. Örneğin çok önemli bilimsel bir makalede kullanılan karalama kağıtları, o makalenin oluşturulması için bir anlam taşır. Bütünü oluştururken verilen çabanın da ispatıdır aslında. Ancak bilimsel makale hazırlandıktan sonra kimse o karalama kağıtlarını okumaz, çünkü onun bir önemi kalmamıştır.
 |
| Berlin - Almanya |
Mükemmeliyet bir bütünü oluşturan eylemlerin tamamı olsa da, karalama kağıtlarının hükmü artık yoktur.
Gerçek olan makalemin kendisidir.
O zaman mükemmeliyetin aşkından teklikten değil, bütünlükten ve o bütüne ulaşırken verilen çabadan oluştuğunu söyleyebiliriz.
 |
| Brugge - Belçika |
Lütfen hayatta yaptığınız her şeyin bir anlamı olduğunu bilin.
Ve bu anlamların tekil olarak mükemmel olmayabileceğini ancak bütüne baktığınızda her şeyin mükemmel olduğunu görün.
Çünkü siz bir bütünsünüz.
Tüm çabalarınız sizi oluşturan anlamların birlikteliğidir.
 |
| Annaba -Cezayir |
Yorumlar