Ana içeriğe atla

Translate

Şu sıralar çok popüler / now very popular

ne güzeldi

ne güzeldi o akşam saatlerinde, henüz hava tam kararmamışken, bacalardan tüten dumanların isiyle, sokaklardan gelen uzak boğuk ortam sesleri... anneannem namazını kılardı, sessizce fısıldadığı duaların tonu, rükuya varırken eklemlerinde çıkan tıkırdamalar, sobanın üst kapağından tavana yansıyan ateşin ışığı, tiktak tiktak; salondaki saatin sessizliği. galiba ben o günleri çok özledim.   

2020 yılı Cunda notlarım

Ada.



 Egenin yüzlerce adasından ülkemiz sınırları arasından kalan sayılı adalarından biri... 

Alibey adası, yani Cunda. 


En son 2016 Nisan'ında gelmiştim,  balayımızda. Cunda Esen Otelde kalmıştık.  Harika kahvaltısını unutamam. Ancak Tatlıses lahmacun reklamı renklerinden otel panosu hala duruyor,  bugün önünden geçtik (o zaman da gözümüze batmıştı. )  ancak otel işletmecisi hala aynı mı bilmiyorum,  o dönem hem hizmet hem de ilgi bakımından çok memnun kalmıştık.  

 Şimdi Kasım 2020'deyiz. Uzun bir pandemi arası sonrası Ömer Ağa Konağı'ndayız. Gayet güzel dekore edilmiş,  adanın deniz manzarasını kısmi de olsa ayağınıza seren aklı başında temiz ve kaliteli bir aile işletmesi butik oteli. Sessizlik ve sakinlik arayanların bence Cunda'yı tercih etmesi ve bu oteli tercih etmesi çok da abes olmamalı.  Belki de bulunduğumuz dönem itibariyle adada ekstra bir sessizlik hakim,  ama bu sessizlik gerçekten uzun zamandır aradığım şey,  şehirde yaşayan çoğu insanın arzuladığı gibi.  İşletmecisi Nejat bey,  sezonda da bu otelin aynı dinginliği koruduğunu söylüyor.  Otel eski Rum taş ev ve tamamı yenilenmiş, abartısız sade ve dokusu bozulmadan hizmet veriyor.  Çok keyif aldığımız bu noktada kendilerine başarılı ve hayırlı kazançlar diliyorum. 


Pandemiden dolayı alınan önlemler doğrultusunda gelenlerin sayısında bir hayli düşüş olmuş.  Sokaklar boş,  kafeler, restoranlar insani ölçüde kalabalıkta.  Tam da Cundaya yakışır dinginlikte. 



Gündüz Uno"yu tercih edebilirsiniz.  Gayet nezih bir ortamda pizza ve hamburger seçenekleri sunuyor.  Biz pizzalarını beğendik, fiyat ve lezzet dengesi uygun.  Alaçatı konsept gibi, ancak fiyatlar uçuk değil.  Lütfen olmasın da zaten, dikkatler fiyatlarda odaklandıkça hem lezzet hem de mamuş sayısı artıyor.  Konuşurken geviş getiren kızlar, çoraplarından marka logosu parlayan jöleliler rahatsız etmeyecek yoğunlukta burada. Ee biraz elbette olacak o kadar,  yine de sevdik biz burayı.  

Akşam yemeğini Bahtiyar'da yedik. 


Geç servis ve kapalı alanda sigara içilmesine önce izin vermeleri (biz uyarınca bu sefer küçük çapta bir karmaşa yaşandı) dışında taze balık ve lezzetli mezeleri tercih etmelisiniz. Ancak dediğim gibi sigara büyük bir problem,  bir daha orayı tercih edeceğimi zannetmiyorum.  Bu arada sonra baktık ki çoğu restoran kapalı alanda sigara içilmesine izin vermiş, yani anlayacağınız sigara içmeyene keyif yapabileceği bir temiz alan yok burada.  Bu konuda işletme sahiplerinin daha tutarlı olmalarını beklerdim. (17 sene sigara içmiş biri olarak,  sigara içmeyen insanların hakkını gasp etmemek için tıpış tıpış dışarı çıkardım.  Ablalar abiler hatta annem yaşında kadınlar,  etraftaki çoluk çocuğa aldırış etmeden sigaraları tüttürdüler, saygısızlık...


Dönüş günü Ayvalık ve Şeytan Sofrası çevresinde birşey bulamadık. Tekrardan Cundaya döndük.  Cunda Adabeyi Restoranı çok beğendik.  Yiyecekler lezzetli, fiyat dengesi makul, sigara konusunda sıkıntı yaşamadık. 


Girit usulu cevizli kabak tam not aldı. Adabeyi restoranın en spesyel mezelerindenmiş.




En son geldiğimiz tarihten bu yana Cunda'da çok değişim olmuş yapılaşma anlamında. Değilim derken daha da yapılaşmış yani.  Kimi yerler talan edilmiş,  kimi yerler ise eskiye saygı gösterelim diye biraz daha özen göstermiş.  M. Ö. 1700 lere uzanan Rum dokusunun kaybolmasını ister miydiniz? Kimse politik ve siyasi nedenler ile evinden yurdundan koparılmak istemez ama mübadele ile başta Giritte ve çevrede Yunanistan toprağı olarak kalan alanlarda Müslüman Türkler ile buradaki Rumlar yer değiştirmiş.  Ve kültürler arası değişim adanın ruhuna da yansımış. 
 


 Çoğu evler aslını korurken,  bazı evler alakasız bir şekilde yenilenmiş.  Hatta bazıları ucube diyebileceğim çirkinlikte.  Bir de bu coğrafyada yetişmemiş müteahhitlerin yaptığı lüks yazlıklar var.  


Bence onlar buradaki eski Rum dokusunun izini sömüren bu sayede rant gören bağırsak asalakları gibi yapılar.  Zaten geçmişin izleri olmasa bu ada basit bir yazlık sayfiye alanından başka bir şeye benzemezdi. 


Cunda notlarım devam edecek. 





Yorumlar

Son 1 haftada en çok neler okundu? /What was the most read in the last week?

Son 30 günde en çok okunanlar /// Most read in last 30 days

Tüm zamanların en çok okunanları /// Most read of all time

Geçen Yıl En çok Okunanlar /// Last Year's Most Read Articles

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *