Ana içeriğe atla

Translate

Şu sıralar çok popüler / now very popular

ne güzeldi

ne güzeldi o akşam saatlerinde, henüz hava tam kararmamışken, bacalardan tüten dumanların isiyle, sokaklardan gelen uzak boğuk ortam sesleri... anneannem namazını kılardı, sessizce fısıldadığı duaların tonu, rükuya varırken eklemlerinde çıkan tıkırdamalar, sobanın üst kapağından tavana yansıyan ateşin ışığı, tiktak tiktak; salondaki saatin sessizliği. galiba ben o günleri çok özledim.   

Bir Ağaç

 


Yer: İzmir Foça Ilıpınar Köyü

Yanan ormanların hesabı sorulmadan,

 şimdi de geride kalanların kurtarmanın peşindeyiz. 

Sabah testere sesleriyle uyandım. 

2-3 kişi ellerinde elektrikli testere başlamışlar ağaçları kesmeye. "Aman efendim, buralar zaten yanan bölge"

diyerekten kendilerine göre haklı savunmalar, 

hatta pişkin pişkin sırıtmalar. !!!

Yahu orman zaten yandı, ancak güç bela 2-3 ağaç kurtardık, her gün önlerinden geçerken sizleri kurtardık diye bakıp şükrederken, neymiş : fidan dikilecekmiş, bu yüzden buraya dozer gelecekmiş, bütün ağaçları kesin emri aldık diyorlar. 

 KİME SORDUNUZ!

Bir de üzerine, yahu bizi uğraştırmayın, kesmezsek bize hesap sorarlar, diyorlar. 

Bu nasıl bir iş! 


Arkadaş! sen 50-60 yıllık ağaçları nasıl gözünü kırpmadan kesersin, bu ağaçlar yangından zarar görmedi ki! diyorum. 

Sen anlamazsın diyor durup durup, bir de sırıtıyor utanmaz, kendi küçük aklıyla cahil cüheyla. 

Hadi sizi kendi cahilliğinizle baş başa bıraktım. 

 Bir çam ormanının kendi florası kendisini yenileyebilir diyen bilim adamlarını hiç mi duymadınız ya siz, 

liyakatsiz yöneticiler! 


Ne zaman itiraz ettik,
 daha sonra da bu ağaçlar kurtlanmış yaşlı ağaçlar diye kılıf uydurup, kesmeye devam ettiler. 
Halbuki kesilen bu ağaçlar çok büyük bir arazide dağınık halde ve hepsi de yaşlı değil.
 Yani bu bir bahane! 
 Madem kurtlandılar, nerede bilirkişi raporu?! 
Ya da işaretler ağaçların üzerinde, hepsi mi bu ağaçların kurtlu! 
 Ya da bunun yok mu daha çevreci bir çözümü...
 Neden bizi, muhtarlığı daha önceden bilgilendirmiyorlar. 



Allah aşkına bu yanmayan bölgedeki ağaçların ne günahı var, bunu kesiyorsunuz! diyorum, 
çok karışma diyor bir tanesi bir de efelik taslıyor,
 istersem evini de yıkarım diyor,
 dağa çıkmış suni eşkıya.



Belediye başkanını, muhtarı, jandarmayı, sivil toplum kuruluşu temsilcilerini, cimeri gazeteci arkadaşları herkesi arıyorum, herkese yazıyorum, haber salıyorum. 

Sonuç yok. 
çok şükür ki yine de gücümüzün yettiği ölçüde

Bir iki ağaç kurtarabildik maalesef, 

ancak birçoğu kesildi. 






11 Kasım Milli Ağaçlandırma gününde fidan dikimi yapılacağı için sahayı temizlediklerini söylediler.
Temizlemek demek, yanan çalıyı çırpıyı ağacı temizlemek olsa anlarım. Ki çoğu uzman, yanan bölgeleri hiç ellemeyin, doğa kendini yeniler diyor uzmanlar...

peki kim dinliyor! 



 Nasıl bir kaderi var ki bu ağaçların bu çoğrafyada yaşam savaşı verdiği, 
o koca yangından kurtulduğu halde bir iki kişinin talimatıyla katledildiği bir hadisenin içinde...

Dikin fidanlarınızı dikin, 
50-60 yıllık koca çam ağaçlarını kestiniz. Siz fidan dikin, hatta zeytin dikin, yok yok domates dikin.
 Dikeceğiniz fidanlar o bölgenin habitatını bozacak, ama sonuçta bu sizin derdiniz mi? 

Hayır.

Öyle ki yeşillikler başlamış yanan yerlerde,  ancak bu  popülist ve bilinçsiz uygulamalar buranın esas sonunu getirecek

Ben buradaki aksiyonu tamamen liyakatsizlik ve milletin gözüne girmek için siyasi faydacılık olarak görüyorum. 
Gelin aynı kesme eylemini Almanya gibi gelişmiş bir ülkede deneyin bakalım,
 neler olurdu!

 Kimse kusura bakmasın.

Yorumlar

Son 1 haftada en çok neler okundu? /What was the most read in the last week?

Son 30 günde en çok okunanlar /// Most read in last 30 days

Tüm zamanların en çok okunanları /// Most read of all time

Geçen Yıl En çok Okunanlar /// Last Year's Most Read Articles

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *