Bursa aynı zamanda "Yeşil Bursa" olarak anılıyor. Kaldığımız bölge dahil birçok bölgede, büyük parklar yer almakta. Bunlardan en önemlilerinden: Reşat Oyal Kültür, Uludağ, Merinos, Teoman Özalp, Azerbaycan - Türkiye Kardeşlik, Atatürk Kent Ormanı, Hüdavendigar Kent, Bursa Hayvanat, Bursa Botanik, Mihraplı, Minia Yıldırım vs.
Yağmurlu bir havada karşıladığımız ikinci gün sabahı arabayla tarihi köşklerin arasından yeşil yollardan Uludağ'a doğru araç sürerken, bir anlık olsun yağmurlu bir kuzey Avrupa ülkesinde araçtaymışım hissi yaşadım.
Doğal güzelliklerinin yanında, şehri yeşil yapan park sayısı 20nin üzerinde. En etkiliyicisi Uludağ Milli Parkı. Yol boyunca koyu ormanların arasından oteller bölgesine çıktıkta, yaklaşık 20 dakikalık bir seyahat mesafesiyle sıcaklığın yavaş yavaş düştüğünü hissediyorsunuz.
Ortalama 12-13 derece sıcaklık düşmüş, oteller bölgesindeyken üzerimize hırkalarımızı almıştık.
Tabi Eylül'de karın olmaması Uludağı alışılagelen kar tatili beklentisinden farklı bir görüntüyle karşılamamıza neden oluyor.
Bu arada Uludağ'a ister karayoluyla, ister teleferikle ulaşabilirsiniz.
Bu haliyle de oldukça güzel olan doğa harikasında, kalabalığında olmamasını fırsat bilerek çok tatlı zamanlar geçirdik.
Bu arada Osmangazi'de harika bir kahvaltı salonu keşfettik. Derenin kenarına kurulmuş bu mekanda tarihi çınarların altında kahvaltı da yapabilirsiniz. İletişim: Dereağzı Restoran Anahtar kelimeler: Makul fiyat dengesi, Orta kalabalık, ferah, doğa, güleryüzlü hizmet, otopark, çocuk oyun parkı, temiz hava.
Bursa yazılarım devam edecek...
Yorumlar