Yaklaşık 200 yüzyıldan fazla bir geçmişe sahip bu yapı görsel olmanın yanında politik olarak da birçok olaya sahne olmuştur. 6 Ağustos 1791 yılında Friedrich Wilhelm II tarafından kapı açıldığında siyasi geçitten ziyade, Unter den Linden bulvarının sonunu işaret ediyordu. Kapı mimari olarak Atina'daki Akropolden esinlenerek inşa edilmiş.
1806 yılında Quadriga adlı atlı araba heykeli Napolyon tarafından çok beğenilmiş ve Fransa'ya zafer kupası olarak gönderilmiş. Ancak Napolyon savaşı kaybettiğinde heykel Berlin'e geri gelmiş. Bu arada heykel şuanda Maerkisches Müzesi'nde...
1945 - 1957 yıllarında soğuk savaşın en etkin sembolüydü bu kapı. Kapının üzerine Sovyet bayrağının asılmaya çalışıldığı sırada doğan karmaşadan bayrak kapıdan yırtılarak düşmüş.
Birleşik Devletlerin soğuk savaş dönemindeki başkanlarından Ronald Reagan, Sovyet tarafına nispet yaparcasına konuşmasını buradan yaptığında tarihler 12 Haziran 1987'yi gösteriyormuş.
2015 yılında Göçmen ve İslam karşıtı grup olan Pegida 300 kişilik bir grupla kapıya doğru yürümek istemiş.
Ancak bunu duyan 4000 kişi, bu ırkçılara engel olmuşlar, hatta kapıdaki ışıklandırmalar dahi kapatılmış.
2016 yılında da Gay bara saldırıda öldürülen 49 kişi anısına da 130.000 kişi bu kapıda toplanmış ve kapı eşcinsellerin renkleri olan gökkuşağı renkleriyle donatılmış.
2017 yılında İstanbul'daki 39 kişinin öldüğü Reina'daki terör saldırılarını anmak adına kapı da bayrağımızla donatılmıştı.
Berlin'in belediye başkanı Michael Müller, İstanbul'u Berlin'in kardeş şehri olarak ilan etmiştir.
Yılbaşı geçeleri de Berlin'lilerin toplanma yeri olarak ortalama 1 milyon kişi burada toplanmaktadır.
2003 yılında Berlin'e ilk geldiğimde (aynı zamanda ilk yurtdışı seyahatim) ben de Davut Güloğlu'nun Katula Katula adlı şarkısını Bangır Bangır çalan birilerini görmüş,
burada da mı bu adam var ya diyerek
nedense utanmıştım.
Berlin yazılarım devam ediyor.
Fotoğraflar bana aittir.
Yazıyı hazırlarken çeşitli kaynaklardan yararlanılmıştır.
Keyifli okumalar dilerim.
Volkan Coşğun
Yorumlar