Ana içeriğe atla

Translate

Şu sıralar çok popüler / now very popular

ne güzeldi

ne güzeldi o akşam saatlerinde, henüz hava tam kararmamışken, bacalardan tüten dumanların isiyle, sokaklardan gelen uzak boğuk ortam sesleri... anneannem namazını kılardı, sessizce fısıldadığı duaların tonu, rükuya varırken eklemlerinde çıkan tıkırdamalar, sobanın üst kapağından tavana yansıyan ateşin ışığı, tiktak tiktak; salondaki saatin sessizliği. galiba ben o günleri çok özledim.   

Sosyal mesafe ve günümüz kültürüyle yakından ilişkisi / Social distancing and its close relationship with today's culture

Korona ile başlayan süreçte hayatımıza yeni bir kavram daha geldi: "Sosyal Mesafe". (en) In the process that started with the corona, a new concept has just come to our life: "Social Distancing".
 KOBLENZ TELEFERIĞI (KOBLENZ - ALMANYA)
Sosyal mesafe, kişinin fiziki koşullarda kendisini virüsten koruyabilmesi için diğer kişilerle arasında bulundurması gereken  asgari uzaklık olarak tanımlanabilir. İngilizce "Social Distancing" denilen bu kavram aslında yakın zamanda ortaya çıkmamış. 1918 yılında ortaya çıkan ve o dönem dünya nüfusunun neredeyse 15%'inin ölümüne neden olan "Spanish Flu" yani İspanyol Gribi ile ortaya çıkan bir kavram.  O dönemde sosyal mesafe kurallarına uyularak, salgın ortadan kalkmış. Uzun zamandır toplu ölümlerin yaşanmadığı yakın gelecekte sosyal mesafe kavramı yeniden gündemde, çünkü Covid-19 dedikleri Corona Virüsü bir pandemi şeklinde tüm dünyayı etkisi altına aldı. (en) Social distance can be defined as the minimum distance that a person should have with other people in order to protect himself from the virus in physical conditions. This concept called "Social Distancing" in English has not actually emerged any time soon. It was a concept that emerged in 1918, which caused the death of almost 15% of the world's population at that time, with the Spanish Flu. In that period, the outbreak disappeared by following the rules of social distance. The concept of social distance is on the agenda again in the near future, where collective deaths have not been experienced for a long time, because the Corona Virus, which they call Covid-19, has influenced the whole world in the form of a pandemic.


Ülkemiz Sağlık Bakanlığı'nın aldığı önlemler başında Sosyal Mesafe kuralı ön planda.
Laf dinlemeyen yaşlılarımız ilk hedef... (en) Social Distance rule is at the forefront of the measures taken by the Ministry of Health of our country. Our elderly people who do not listen are the first targets ...
 EHRENBREITSTEIN KALESI (KOBLENZ - ALMANYA)



İtalya ve İspanya örneğinden ders almamışcasına yaşlılarımız sokaklarda deli dumrul dolaşırken,  65 yaş üstü kişilerin belirli bir süre sokağa çıkma yasağı bir nebze de olsa bu çılgın grubu durdurabildi, mi acaba...(en) Unless we took lessons from the example of Italy and Spain, while the elderly were walking mad on the streets, the curfew of people over the age of 65 could stop this crazy group for a certain period of time. Do you think so?
BERN SOKAKLARINDA & TOBLERONE VE SABAH GAZETESI (BERN / İSVIÇRE)

Toplumsal manada sosyal mesafe denilince, kültürel ve sosyolojik özelliklerin sürekli birbirleriyle etkileşim halinde olduklarını düşünüyorum. Sosyolog değilim, ancak birçok farklı kültürü yerinde inceleme fırsatı bulduğum zamanlardan yola çıkarak, sosyal mesafe kavramının kimi toplumlarda (özellikle gelişmiş olarak adlandırılan Kuzey ülkelerde) zaten önceden beri var olduğunu, toplumların  kimliklerinde baştan beri oturmuş bir olgu olduğunu düşünüyorum. (Belki de tarihlerinde yaşadıkları birçok salgından ders çıkararak, birer toplumsal özellik olarak özümsediler Sosyal Mesafeyi.) (en) When I think of social distance in social sense, I think that cultural and sociological features are constantly interacting with each other. I am not a sociologist, but starting from the times when I had the opportunity to examine many different cultures on site, I think that the concept of social distance has already existed in some societies (especially in the so-called advanced Northern countries), a phenomenon that has been established in the identities of societies from the beginning. (Perhaps they have learned Social Distance as a social feature, taking lessons from the many epidemics they have experienced in their history.)
ÇOCUKLUĞUMUN BERN'I VE TARIHI (BERN / İSVIÇRE)

Bizim toplumumuzda sosyal mesafenin, virüsün konu olmadığı zamanlarda da, olmadığı aşikar. Aceleci, tavırlı, kimi zaman öfkeli, aşırı beklentili bir hal alıveriyoruz sosyalleşeceğimiz noktalarda. Örneğin, sıra beklerken: İster bilet kuyruğu sırası, ister trafikte geçiş sırası, ister fatura ödeme sırası, ister durakta otobüs bekleme sırası farketmiyor, sosyal mesafe kuralı bir anda hiçe sayılıyor ve kurallarınız ihlal ediliyor. (en)It is evident that in our society, social distance is not even when the virus is not the subject. We are getting hasty, attitude, sometimes angry and overly anticipated at the points we will socialize. For example, while waiting in line: Whether it is the queue of the ticket, the order of passing in traffic, the order of billing or the waiting time for the bus at the stop, the social distance rule is ignored and your rules are violated.
TÜRKİYE'DE SOKAKTAYSANIZ KORONA'YA KARŞI EN ÖNEMLİ İLK 9 ADIM (TÜRK KÜLTÜRÜNE HAS)

Geçenlerde 5 yıldızlı bir otelin açık büfesinde kendime ve eşime semaverden çay koyarken bardaklarda bir gariplik olduğunu hissettim. Çay bardaklarına demlikten çay koymuştum, ancak sıcak su koymayı unutmuştum. Aslında eylem olarak "unutmak" TDK sözlüğünde akılda kalmamak, hatırlamamak olarak geçiyor. Ben buradaki unutmanın tanımından farklı bir tanım daha getirmek istiyorum. Yapacağınız işi, dış etkenlerin sosyal alanınızı gasp etmesi ve sizi o işten mahrum ya da eksik bırakması... Nasıl tanım ama?! Arkamdaki kişiler ben semaverden çay koyduğum esnada alan olarak o kadar rahatsız edici bir tavırla yaklaştılar ki, elimdeki sıcak çayı üzerime ya da onların üzerine dökeceğimi düşündüğümden biran geri çekildim ve çayın suyunu koyamadım. Ensemde nefesini hissettiğim arkadaş, benim bardaklarımın yarım olduğunu gördü, kendisine çay dökülecek diye kenarı çekildim, dememe rağmen, bana müsaade etmeyip kendi çayını doldurdu ve gitti. (en) While I was putting tea from the samovar to myself and my wife in the open buffet of a 5 star hotel recently, I felt there was something odd in the glasses. I had poured tea from the teapot into the tea glasses, but I forgot to add hot water. In fact, "forgetting" as an action is not to be remembered or not to kept in mind in the TDK dictionary. However I had a weird experience, so I would like to add another definition than the definition of forgetting here: What you do is that external factors will usurp your social space and deprive you of that job ... How do you define it ?! The people behind me approached me so uncomfortably as the field when I poured tea from the samovar that I was able to withdraw from the tea that I thought I would pour the hot tea on me or on them. The friend I felt the breath on my nape saw that my glasses were half. The guy I felt his breath on my nape saw that my glasses were half. Even though I told him that I was pulled over not to pour any hot tea on him, so it is still my turn right now. Neverthless he did not allow me, he filled his own tea and left.
VIKINGLERIN BAŞKENTI : TRONDHEIM / THE CAPITAL OF THE VIKINGS: TRONDHEIM

Bir keresinde market alışverişi esnasında kasiyere para uzatırken, bir kadının önüme geçip benim alacaklarımın arasına kendi alacaklarını da koyup, kasiyere ödeme yapmak istemesi de ayrı bir gasptı. Kendisine, önüme izinsiz geçtiğini söylediğim anda da, işi olduğunu ocakta yemeği olduğunu söyledi. Bu arada benim alacaklarımın arasına kendi alacaklarını eklediği ve kasiyerin de bunu farketmeden hepsini aynı anda kasadan geçirdiğini gördük. Alınanların tek faturadan iki faturaya döndürülmesi, o kadının beni bekledikten sonra alacaklarını kasadan geçireceği zamandan çok daha fazla zaman aldı aslında. (en) Once, while extending money to the cashier during the grocery shopping, it was a different usurpation for me that  a woman went  ahead and put her own receivables between my receivables and make a payment to the cashier. As soon as I told her that she was intruding in front of me, she said that she hwas in a hurry and had sometihng forgotten on the stove. In the meantime, we have seen that she added her own receivables among my receivables and the cashier mistakenly read them all at the same time without realizing this. In fact, it took more time to get the receipts from one bill to two bills (mine and hers) than  spending time what she would get after waiting for me.
ANNABA - CEZAYİR

Özellikle Almanya uçuşları, gurbetçilerimizin yoğun olduğu dönemlerde, ayrı bir sosyolojik olgu. Almanya'dan Türkiye'ye dönüşlerde, Boarding esnasında oluşan bekleme kuyruğu ile Türkiye'den Almanya'ya uçuşlarda oluşan Boarding bekleme kuyruğu arasında dağlar kadar fark var. Birinde muntazam, öfsüz-pöfsüz, sanki askeri nizam beklenirken, diğerinde ise yayılmacı, arada bir kaynak yapılarak, herkesin önüne gözünün içine baka baka geçerek yapılan bir Boarding var. Bazen sosyal mesafe gasbının kişilik yapısından kaynaklı değil de, acaba toplumsal eğitimle mi alakalı olduğunu düşünüyor, ardından yukarıdaki örnek aklıma geldikçe bunun coğrafi bir kader olduğunu düşünmeden edemiyorum. (en) Especially Germany flights are a different sociological phenomenon. in return from Germany to Turkey, with waiting queues formed during the boarding occurred in flight from Turkey to Germany Boarding there is a vast difference between the standby queue. In one, there is a Boarding, which is unique, rage-free, as if the military order is expected, and in the other, it is a spreading, jumping the queue by looking in front of everybody. Sometimes I think that social disaster is not related to the personality structure, but is it related to social education, then, as I think of the example above, I cannot think that it is a geographic fate.
MILANO SOKAKLARINDA... (MILANO / İTALYA)

Yıllar önce Almanya'da bir markette  sadece alacağım ürünün bir çeşidini sormak için birkaç kişinin önüne geçip kasiyere soru sormak için yöneldiğimde, kasiyer tarafından ciddi bir şekilde uyarılmış ve sıranın sonuna geçmem gerektiği söylenmişti. Ben de sıraya geçmek istemediğim, o kadar zaman harcamak istemediğim için (belki almayacaktım) elimdeki ürünü rafına bırakıp içimden küfürü basmış, sen ilgilenmezsen ben de diğer mağazadan alırım diye orayı terk etmiştim. Ne var ki, diğer mağazada aradığımı bulamayıp, tekrar aynı mağazaya geldiğimde, ürünün bulunduğu rafa kadar gelen aynı kasiyer hanımefendinin, aradığım ürünle ilgili benimle ne kadar detaylı ilgilendiğini ve yardımcı olmak istediğini gördüğümde ise kendimden o an utanmıştım. Aslında burada anlatmak istediğim, kasiyerin yaptığı o çıkış, benden önce bekleyenlerin haklarını asla gasp edemeyeceğimi bana bildirmesiydi. Türkiye'de ise siz sırada olsanız dahi, milisaniyelik bir boşlukta arkanızdakinin omzunuzdan burnunu çıkararak birşeyler sorduğu gayet normal karşılanıyor. (en) Years ago, when I stepped in front of a few people to ask for a variety of the product I would buy at a grocery store in Germany, I was seriously warned by the cashier and told that I had to get to the end of the queue. Since I did not want to queue, I did not want to spend that much time (maybe I would not buy it), I left the product on my shelf and swore inside it, and if you were not interested, I left it because I would buy it from another store. However, when I could not find what I was looking for in the other store and came back to the same store, I was embarrassed at that moment when I saw how detailed the same cashier lady who came up to the shelf where the product was, was interested in me and wanted to help. Actually, what I wanted to explain here was that that cashier made me know that I could never extort the rights of those who waited before me.  
https://kesifhane.blogspot.com/2018/08/milano-sokaklarnda-milano-italya.html

Bir açıdan baktığınızda Almanya'da salgından etkilenenlerin sayısının bir hayli az olmasının sebebi  sosyal mesafe kurallarına uymaları diyebiliriz. Çoğumuz özellikle Almanları ya da Kuzey Avrupa ülkelerindeki kişileri soğuk buluyoruz. Acaba bu, onların bizimle fazla muhatap olmak istememelerinden mi kaynaklanıyor, yoksa gerçekten soğuklar mı?  Bölgesel ve kişisel olarak (eğer ırkçılık, ya da kişisel nedenler yoksa) ben çoğu Kuzey Avrupalının soğuk olduğunu düşünmüyorum. Hiç tanımadığınız biriyle gereğinden fazla sohbet etmek karşı taraf için saygısızlıktır, demişti Norveçli bir arkadaşım. Halbuki bizim blog yazarlarına bakıyorum:  çoğu Norveçlilerin çekingen ve anti-sosyal olduğunu yazıyorlar; çünkü karşısındakinin tüm gereksiz hayat hikayesini dinlemeden ve öğrenmeden o otobüs yolculuğunu geçirmek bize haram kardeşim! (en) From one point of view, we can say that the reason for the low number of people affected by the epidemic in Germany is to comply with the social distance rules. Most of us find the Germans or people in Northern European countries cold, especially. Is it because they don't want to deal with us too much, or is it really cold? Regionally and personally (if there are no racist or personal reasons), I do not think most Northern Europeans are cold. Having more conversation with someone you never know before is disrespectful to the other party, says a Norwegian friend . However, I look at our bloggers: they write that most Norwegians are timid and anti-social; Because it is forbidden for turks to pass that bus journey without listening to and learning the whole unnecessary life story of the other person you have never seen before!
ALEKSANDRIA TROAS ANTIK KENTI ( EZINE - ÇANAKKALE / TÜRKIYE)

Bir de en komik durumlardan biri : özellikle butik otellerde, tatili esnasında otelde tesadüfen tanıştığı kişilerin birbirleriyle telefon numaralarını paylaştıktan sonra "hayatınız boyunca asla aramayacaklarınız listesi" oluşturmak.  Bizler sosyal mesafemizi oluştururken, acaba sınırlarımızı belirlersek karşı tarafa aynı zamanda o anlık saygısızlık yaptığımızı mı düşünüyoruz? Otelde kalışımız süresince samimi  zaman geçirip, daimi bir dostluğun temelleri atılacakmış gibi hareket ettikten sonra, "memleketimize döndüğümüzde, tabi ki arayacağım mutlaka..." deyip, asla aramadığımız bir grubun üyesi olarak, bir Norveçliden daha soğuk-üstü olmuyor muyuz aslında.  (en) Also one of the funniest situations: Especially in boutique hotels, to create a "list of people you will never call in your life" after sharing their phone numbers with each other at the hotel during their vacation. Do we think that when we establish our social distance, if we determine our limits, we are making that instant disrespect to the other party at the same time? After spending an intimate and sincere time during our stay and acting as if the foundations of a permanent friendship would be laid, we say, "When we return to our home, of course I will surely call you, bla bla...", do we not become colder than a Norwegian as a member of a group we never look for.
ESSEN'DE YEMEK YIYEMEMEK / NOT BEING ABLE TO EAT AT ESSEN

Bence Türk toplumu 50'li yıllarda, Sosyal Mesafe konusunda kişilerin alanlarını gasp eden, saygısız bir toplum değildi. Değildi diyorum, çünkü günümüzde hala bir miktar kişinin edebini koruyarak, karşısındaki insana saygı gösterdiğini görüyorum. Buyük ihtimal 50li yıllardaki beyefendilerin ve hanımefendilerin torunlarıdır bu kişiler.  Soyu tükenircesine az olan bu güruhu gördükçe yine de içimde umutlar yeşeriyor. (en) In my opinion, the Turkish society was not a disrespectful society in the 50s, which usurped the fields of people about Social Distance. I say it was not because I still see that many people still respect their people by preserving their literature. These are most likely descendants of gentlemen and ladies in their 50s. As I see this crowd, which is almost extinct, hope still grows in me.
CORONA VIRÜSÜ HAKKINDA MERAK ETTIĞINIZ SORULAR VE CEVAPLARI



Ha bir de, birbirimizi ezercesine yaşamak zorunda olduğumuz şehir fanuslarında, sosyal mesafeyi koruyarak adam olmamızı isteyen minik bir canlı var hayatımızda: Covid -19. Bu virüs sayesinde sosyal alan ihlali resmen sıfırlanacak. Eğer ihlal ederseniz, hasta olma ihtimaliniz var.  Keşke Covid-19'un getirdiği zorunlu sosyal mesafe kuralı yerine, toplumumuzda hoşgörünün, saygının ve tevazzunun ağır bastığı bir dönemde yaşıyor olsaydık. (en) Oh, and there is a tiny creature in our lives that wants us to be a man by keeping the social distance in the city fanuses where we have to live each other: Covid -19. Thanks to this virus, the social area violation will be officially reset. If you violate it, you are likely to be sick. I wish we were living in a period where tolerance, respect and humility prevailed in our society instead of the mandatory rule of social distance brought by Covid-19.
NGİLTERE'DEKİ CORONA DENEYİMİM / MY EXPERIENCE IN CORONA IN THE UK

Artık dünya düzeni değişiyor, bu virüsle değişecek. Aramıza gerçekçi ve samimi boşluklar doldurup, o sözde dostlukları, el-kol hareketlerini, muck muck sahte öpüşmeleri bir kenarı bırakacağız. Eğer bırakmaz isek, öteki dünya bizi bekliyor olacak. (en) Now the world order is changing, it will change with the virus. We will fill us with realistic and sincere gaps and leave that supposed friendship, hand-arm movements, muck muck false kisses aside. If we don't let go, the other world will be waiting for us.



volkan cosgun

Yorumlar

Son 1 haftada en çok neler okundu? /What was the most read in the last week?

Son 30 günde en çok okunanlar /// Most read in last 30 days

Tüm zamanların en çok okunanları /// Most read of all time

Geçen Yıl En çok Okunanlar /// Last Year's Most Read Articles

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *