Korona ile başlayan süreçte hayatımıza yeni bir kavram daha geldi: "Sosyal Mesafe". (en) In the process that started with the corona, a new concept has just come to our life: "Social Distancing".
KOBLENZ TELEFERIĞI (KOBLENZ - ALMANYA)
Sosyal mesafe, kişinin fiziki koşullarda kendisini virüsten koruyabilmesi için diğer kişilerle arasında bulundurması gereken asgari uzaklık olarak tanımlanabilir. İngilizce "Social Distancing" denilen bu kavram aslında yakın zamanda ortaya çıkmamış. 1918 yılında ortaya çıkan ve o dönem dünya nüfusunun neredeyse 15%'inin ölümüne neden olan "Spanish Flu" yani İspanyol Gribi ile ortaya çıkan bir kavram. O dönemde sosyal mesafe kurallarına uyularak, salgın ortadan kalkmış. Uzun zamandır toplu ölümlerin yaşanmadığı yakın gelecekte sosyal mesafe kavramı yeniden gündemde, çünkü Covid-19 dedikleri Corona Virüsü bir pandemi şeklinde tüm dünyayı etkisi altına aldı. (en) Social distance can be defined as the minimum distance that a person should have with other people in order to protect himself from the virus in physical conditions. This concept called "Social Distancing" in English has not actually emerged any time soon. It was a concept that emerged in 1918, which caused the death of almost 15% of the world's population at that time, with the Spanish Flu. In that period, the outbreak disappeared by following the rules of social distance. The concept of social distance is on the agenda again in the near future, where collective deaths have not been experienced for a long time, because the Corona Virus, which they call Covid-19, has influenced the whole world in the form of a pandemic.
Ülkemiz Sağlık Bakanlığı'nın aldığı önlemler başında Sosyal Mesafe kuralı ön
planda. Laf dinlemeyen
yaşlılarımız ilk hedef... (en) Social Distance rule is at the forefront of
the measures taken by the Ministry of Health of our country. Our elderly people
who do not listen are the first targets ...
EHRENBREITSTEIN KALESI (KOBLENZ - ALMANYA)
İtalya ve İspanya örneğinden ders almamışcasına yaşlılarımız
sokaklarda deli dumrul dolaşırken, 65
yaş üstü kişilerin belirli bir süre sokağa çıkma yasağı bir nebze de olsa bu
çılgın grubu durdurabildi, mi acaba...(en) Unless we took lessons from the
example of Italy and Spain, while the elderly were walking mad on the streets,
the curfew of people over the age of 65 could stop this crazy group for a
certain period of time. Do you think so?
BERN SOKAKLARINDA & TOBLERONE VE SABAH GAZETESI (BERN / İSVIÇRE)
Toplumsal manada sosyal mesafe denilince, kültürel ve
sosyolojik özelliklerin sürekli birbirleriyle etkileşim halinde olduklarını
düşünüyorum. Sosyolog değilim, ancak birçok farklı kültürü yerinde inceleme
fırsatı bulduğum zamanlardan yola çıkarak, sosyal mesafe kavramının kimi
toplumlarda (özellikle gelişmiş olarak adlandırılan Kuzey ülkelerde) zaten
önceden beri var olduğunu, toplumların
kimliklerinde baştan beri oturmuş bir olgu olduğunu düşünüyorum. (Belki
de tarihlerinde yaşadıkları birçok salgından ders çıkararak, birer toplumsal
özellik olarak özümsediler Sosyal Mesafeyi.) (en) When I think of social
distance in social sense, I think that cultural and sociological features are
constantly interacting with each other. I am not a sociologist, but starting
from the times when I had the opportunity to examine many different cultures on
site, I think that the concept of social distance has already existed in some
societies (especially in the so-called advanced Northern countries), a
phenomenon that has been established in the identities of societies from the
beginning. (Perhaps they have learned Social Distance as a social feature,
taking lessons from the many epidemics they have experienced in their history.)
ÇOCUKLUĞUMUN BERN'I VE TARIHI (BERN / İSVIÇRE)
Bizim toplumumuzda sosyal mesafenin, virüsün konu olmadığı
zamanlarda da, olmadığı aşikar. Aceleci, tavırlı, kimi zaman öfkeli, aşırı
beklentili bir hal alıveriyoruz sosyalleşeceğimiz noktalarda. Örneğin, sıra
beklerken: İster bilet kuyruğu sırası, ister trafikte geçiş sırası, ister
fatura ödeme sırası, ister durakta otobüs bekleme sırası farketmiyor, sosyal
mesafe kuralı bir anda hiçe sayılıyor ve kurallarınız ihlal ediliyor. (en)It is
evident that in our society, social distance is not even when the virus is not
the subject. We are getting hasty, attitude, sometimes angry and overly
anticipated at the points we will socialize. For example, while waiting in
line: Whether it is the queue of the ticket, the order of passing in traffic,
the order of billing or the waiting time for the bus at the stop, the social
distance rule is ignored and your rules are violated.
TÜRKİYE'DE SOKAKTAYSANIZ KORONA'YA KARŞI EN ÖNEMLİ İLK 9 ADIM (TÜRK KÜLTÜRÜNE HAS)
Geçenlerde 5 yıldızlı bir otelin açık büfesinde kendime ve
eşime semaverden çay koyarken bardaklarda bir gariplik olduğunu hissettim. Çay
bardaklarına demlikten çay koymuştum, ancak sıcak su koymayı unutmuştum.
Aslında eylem olarak "unutmak" TDK sözlüğünde akılda kalmamak,
hatırlamamak olarak geçiyor. Ben buradaki unutmanın tanımından farklı bir tanım
daha getirmek istiyorum. Yapacağınız işi, dış etkenlerin sosyal alanınızı gasp
etmesi ve sizi o işten mahrum ya da eksik bırakması... Nasıl tanım ama?!
Arkamdaki kişiler ben semaverden çay koyduğum esnada alan olarak o kadar
rahatsız edici bir tavırla yaklaştılar ki, elimdeki sıcak çayı üzerime ya da
onların üzerine dökeceğimi düşündüğümden biran geri çekildim ve çayın suyunu
koyamadım. Ensemde nefesini hissettiğim arkadaş, benim bardaklarımın yarım
olduğunu gördü, kendisine çay dökülecek diye kenarı çekildim, dememe rağmen,
bana müsaade etmeyip kendi çayını doldurdu ve gitti. (en) While I was putting
tea from the samovar to myself and my wife in the open buffet of a 5 star hotel
recently, I felt there was something odd in the glasses. I had poured tea from
the teapot into the tea glasses, but I forgot to add hot water. In fact,
"forgetting" as an action is not to be remembered or not to kept in
mind in the TDK dictionary. However I had a weird experience, so I would like
to add another definition than the definition of forgetting here: What you do
is that external factors will usurp your social space and deprive you of that
job ... How do you define it ?! The people behind me approached me so
uncomfortably as the field when I poured tea from the samovar that I was able
to withdraw from the tea that I thought I would pour the hot tea on me or on
them. The friend I felt the breath on my nape saw that my glasses were half.
The guy I felt his breath on my nape saw that my glasses were half. Even though
I told him that I was pulled over not to pour any hot tea on him, so it is
still my turn right now. Neverthless he did not allow me, he filled his own tea
and left.
VIKINGLERIN BAŞKENTI : TRONDHEIM / THE CAPITAL OF THE VIKINGS: TRONDHEIM
Bir keresinde market alışverişi esnasında kasiyere para
uzatırken, bir kadının önüme geçip benim alacaklarımın arasına kendi
alacaklarını da koyup, kasiyere ödeme yapmak istemesi de ayrı bir gasptı.
Kendisine, önüme izinsiz geçtiğini söylediğim anda da, işi olduğunu ocakta
yemeği olduğunu söyledi. Bu arada benim alacaklarımın arasına kendi
alacaklarını eklediği ve kasiyerin de bunu farketmeden hepsini aynı anda
kasadan geçirdiğini gördük. Alınanların tek faturadan iki faturaya döndürülmesi,
o kadının beni bekledikten sonra alacaklarını kasadan geçireceği zamandan çok
daha fazla zaman aldı aslında. (en) Once, while extending money to the cashier
during the grocery shopping, it was a different usurpation for me that a woman went
ahead and put her own receivables between my receivables and make a
payment to the cashier. As soon as I told her that she was intruding in front
of me, she said that she hwas in a hurry and had sometihng forgotten on the
stove. In the meantime, we have seen that she added her own receivables among
my receivables and the cashier mistakenly read them all at the same time
without realizing this. In fact, it took more time to get the receipts from one
bill to two bills (mine and hers) than
spending time what she would get after waiting for me.
ANNABA - CEZAYİR
Özellikle Almanya uçuşları, gurbetçilerimizin yoğun olduğu
dönemlerde, ayrı bir sosyolojik olgu. Almanya'dan Türkiye'ye dönüşlerde,
Boarding esnasında oluşan bekleme kuyruğu ile Türkiye'den Almanya'ya uçuşlarda
oluşan Boarding bekleme kuyruğu arasında dağlar kadar fark var. Birinde
muntazam, öfsüz-pöfsüz, sanki askeri nizam beklenirken, diğerinde ise
yayılmacı, arada bir kaynak yapılarak, herkesin önüne gözünün içine baka baka
geçerek yapılan bir Boarding var. Bazen sosyal mesafe gasbının kişilik
yapısından kaynaklı değil de, acaba toplumsal eğitimle mi alakalı olduğunu
düşünüyor, ardından yukarıdaki örnek aklıma geldikçe bunun coğrafi bir kader
olduğunu düşünmeden edemiyorum. (en) Especially Germany flights are a different
sociological phenomenon. in return from Germany to Turkey, with waiting queues
formed during the boarding occurred in flight from Turkey to Germany Boarding
there is a vast difference between the standby queue. In one, there is a
Boarding, which is unique, rage-free, as if the military order is expected, and
in the other, it is a spreading, jumping the queue by looking in front of
everybody. Sometimes I think that social disaster is not related to the
personality structure, but is it related to social education, then, as I think
of the example above, I cannot think that it is a geographic fate.
MILANO SOKAKLARINDA... (MILANO / İTALYA)
Yıllar önce Almanya'da bir markette sadece alacağım ürünün bir çeşidini sormak
için birkaç kişinin önüne geçip kasiyere soru sormak için yöneldiğimde, kasiyer
tarafından ciddi bir şekilde uyarılmış ve sıranın sonuna geçmem gerektiği
söylenmişti. Ben de sıraya geçmek istemediğim, o kadar zaman harcamak istemediğim
için (belki almayacaktım) elimdeki ürünü rafına bırakıp içimden küfürü basmış,
sen ilgilenmezsen ben de diğer mağazadan alırım diye orayı terk etmiştim. Ne
var ki, diğer mağazada aradığımı bulamayıp, tekrar aynı mağazaya geldiğimde,
ürünün bulunduğu rafa kadar gelen aynı kasiyer hanımefendinin, aradığım ürünle
ilgili benimle ne kadar detaylı ilgilendiğini ve yardımcı olmak istediğini
gördüğümde ise kendimden o an utanmıştım. Aslında burada anlatmak istediğim,
kasiyerin yaptığı o çıkış, benden önce bekleyenlerin haklarını asla gasp
edemeyeceğimi bana bildirmesiydi. Türkiye'de ise siz sırada olsanız dahi,
milisaniyelik bir boşlukta arkanızdakinin omzunuzdan burnunu çıkararak
birşeyler sorduğu gayet normal karşılanıyor. (en) Years ago, when I stepped in
front of a few people to ask for a variety of the product I would buy at a
grocery store in Germany, I was seriously warned by the cashier and told that I
had to get to the end of the queue. Since I did not want to queue, I did not
want to spend that much time (maybe I would not buy it), I left the product on
my shelf and swore inside it, and if you were not interested, I left it because
I would buy it from another store. However, when I could not find what I was
looking for in the other store and came back to the same store, I was
embarrassed at that moment when I saw how detailed the same cashier lady who
came up to the shelf where the product was, was interested in me and wanted to
help. Actually, what I wanted to explain here was that that cashier made me
know that I could never extort the rights of those who waited before me.
https://kesifhane.blogspot.com/2018/08/milano-sokaklarnda-milano-italya.html
Bir açıdan baktığınızda Almanya'da salgından etkilenenlerin
sayısının bir hayli az olmasının sebebi
sosyal mesafe kurallarına uymaları diyebiliriz. Çoğumuz özellikle
Almanları ya da Kuzey Avrupa ülkelerindeki kişileri soğuk buluyoruz. Acaba bu,
onların bizimle fazla muhatap olmak istememelerinden mi kaynaklanıyor, yoksa
gerçekten soğuklar mı? Bölgesel ve
kişisel olarak (eğer ırkçılık, ya da kişisel nedenler yoksa) ben çoğu Kuzey
Avrupalının soğuk olduğunu düşünmüyorum. Hiç tanımadığınız biriyle gereğinden
fazla sohbet etmek karşı taraf için saygısızlıktır, demişti Norveçli bir
arkadaşım. Halbuki bizim blog yazarlarına bakıyorum: çoğu Norveçlilerin çekingen ve anti-sosyal
olduğunu yazıyorlar; çünkü karşısındakinin tüm gereksiz hayat hikayesini
dinlemeden ve öğrenmeden o otobüs yolculuğunu geçirmek bize haram kardeşim!
(en) From one point of view, we can say that the reason for the low number of
people affected by the epidemic in Germany is to comply with the social
distance rules. Most of us find the Germans or people in Northern European
countries cold, especially. Is it because they don't want to deal with us too
much, or is it really cold? Regionally and personally (if there are no racist
or personal reasons), I do not think most Northern Europeans are cold. Having
more conversation with someone you never know before is disrespectful to the
other party, says a Norwegian friend . However, I look at our bloggers: they
write that most Norwegians are timid and anti-social; Because it is forbidden
for turks to pass that bus journey without listening to and learning the whole
unnecessary life story of the other person you have never seen before!
ALEKSANDRIA TROAS ANTIK KENTI ( EZINE - ÇANAKKALE / TÜRKIYE)
Bir de en komik durumlardan biri : özellikle butik
otellerde, tatili esnasında otelde tesadüfen tanıştığı kişilerin birbirleriyle
telefon numaralarını paylaştıktan sonra "hayatınız boyunca asla
aramayacaklarınız listesi" oluşturmak.
Bizler sosyal mesafemizi oluştururken, acaba sınırlarımızı belirlersek
karşı tarafa aynı zamanda o anlık saygısızlık yaptığımızı mı düşünüyoruz?
Otelde kalışımız süresince samimi zaman
geçirip, daimi bir dostluğun temelleri atılacakmış gibi hareket ettikten sonra,
"memleketimize döndüğümüzde, tabi ki arayacağım mutlaka..." deyip,
asla aramadığımız bir grubun üyesi olarak, bir Norveçliden daha soğuk-üstü
olmuyor muyuz aslında. (en) Also one of
the funniest situations: Especially in boutique hotels, to create a "list
of people you will never call in your life" after sharing their phone
numbers with each other at the hotel during their vacation. Do we think that
when we establish our social distance, if we determine our limits, we are
making that instant disrespect to the other party at the same time? After
spending an intimate and sincere time during our stay and acting as if the
foundations of a permanent friendship would be laid, we say, "When we
return to our home, of course I will surely call you, bla bla...", do we
not become colder than a Norwegian as a member of a group we never look for.
ESSEN'DE YEMEK YIYEMEMEK / NOT BEING ABLE TO EAT AT ESSEN
Bence Türk toplumu 50'li yıllarda, Sosyal Mesafe konusunda
kişilerin alanlarını gasp eden, saygısız bir toplum değildi. Değildi diyorum,
çünkü günümüzde hala bir miktar kişinin edebini koruyarak, karşısındaki insana
saygı gösterdiğini görüyorum. Buyük ihtimal 50li yıllardaki beyefendilerin ve
hanımefendilerin torunlarıdır bu kişiler.
Soyu tükenircesine az olan bu güruhu gördükçe yine de içimde umutlar
yeşeriyor. (en) In my opinion, the Turkish society was not a disrespectful
society in the 50s, which usurped the fields of people about Social Distance. I
say it was not because I still see that many people still respect their people
by preserving their literature. These are most likely descendants of gentlemen
and ladies in their 50s. As I see this crowd, which is almost extinct, hope
still grows in me.
CORONA VIRÜSÜ HAKKINDA MERAK ETTIĞINIZ SORULAR VE CEVAPLARI
Ha bir de, birbirimizi ezercesine yaşamak zorunda olduğumuz
şehir fanuslarında, sosyal mesafeyi koruyarak adam olmamızı isteyen minik bir
canlı var hayatımızda: Covid -19. Bu virüs sayesinde sosyal alan ihlali resmen
sıfırlanacak. Eğer ihlal ederseniz, hasta olma ihtimaliniz var. Keşke Covid-19'un getirdiği zorunlu sosyal
mesafe kuralı yerine, toplumumuzda hoşgörünün, saygının ve tevazzunun ağır
bastığı bir dönemde yaşıyor olsaydık. (en) Oh, and there is a tiny creature in
our lives that wants us to be a man by keeping the social distance in the city
fanuses where we have to live each other: Covid -19. Thanks to this virus, the
social area violation will be officially reset. If you violate it, you are
likely to be sick. I wish we were living in a period where tolerance, respect
and humility prevailed in our society instead of the mandatory rule of social
distance brought by Covid-19.
NGİLTERE'DEKİ CORONA DENEYİMİM / MY EXPERIENCE IN CORONA IN THE UK
Artık dünya düzeni değişiyor, bu virüsle değişecek. Aramıza
gerçekçi ve samimi boşluklar doldurup, o sözde dostlukları, el-kol
hareketlerini, muck muck sahte öpüşmeleri bir kenarı bırakacağız. Eğer bırakmaz
isek, öteki dünya bizi bekliyor olacak. (en) Now the world order is changing,
it will change with the virus. We will fill us with realistic and sincere gaps
and leave that supposed friendship, hand-arm movements, muck muck false kisses
aside. If we don't let go, the other world will be waiting for us.
volkan cosgun
Yorumlar