Ana içeriğe atla

Translate

Şu sıralar çok popüler / now very popular

ne güzeldi

ne güzeldi o akşam saatlerinde, henüz hava tam kararmamışken, bacalardan tüten dumanların isiyle, sokaklardan gelen uzak boğuk ortam sesleri... anneannem namazını kılardı, sessizce fısıldadığı duaların tonu, rükuya varırken eklemlerinde çıkan tıkırdamalar, sobanın üst kapağından tavana yansıyan ateşin ışığı, tiktak tiktak; salondaki saatin sessizliği. galiba ben o günleri çok özledim.   

TÜRKİYE'DE SOKAKTAYSANIZ KORONA'YA KARŞI EN ÖNEMLİ İLK 9 ADIM (TÜRK KÜLTÜRÜNE HAS)


Her şeyden önce Korona'ya en etkili yöntemin sokağa çıkmamak, evimizde oturmak olduğunu unutmayalım. Zorunlu haller dışında kendimizi dış dünyaya izole etmeliyiz.
 Ancak dışarı çıkmamız gerekiyorsa, aşağıdaki uyarıları dikkate almanız faydanıza olacaktır. 


  1. Eldiven ve Maske takın. 
Eldivenlerin uzun süre kullanımında topladığı bütün virüsleri elinize bulaştırma ihtimalinin çok yüksek olduğunu da unutmayın. Eldiven yoksa en pratik çözüm : Elinize buzdolabı poşeti geçirebilirsiniz. Bu sayede elinizin değdiği bir çok noktada buzdolabı poşeti eldiven görevi görecek sizleri virüsten koruyacaktır. 
KORONA'YA KARŞI PRATIK ÖNLEM 1
2. Kapı kolları, asansör tutamakları, merdiven korkulukları, metrolar, otobüsler, taksiler gibi sirkülasyonun çok olduğu noktalarda ellerinizi eldivenli ya da buzdolabı poşetiyle bulaşmaya karşı koruyun. 
Kullandığınız Eldivenleri, buzdolabı poşetlerini sürekli değiştirin. Burada salgını hızlandıran en büyük hata, virüslü maske ve eldivenlerin değiştirilirken elin ağza ve göze götürülmesidir... 
Kimileri aynı maskeyi sürekli takıp çıkarıyor, bu hiç maske takmayanlara göre daha riskli bir durum. Maskede toplanan olası virüsler, siz maskeyi çıkardığınız ve tekrar taktığınız anda size bulaşacaktır. 

İNGİLTERE'DEKİ CORONA DENEYİMİM / MY EXPERIENCE IN CORONA IN THE UK


3. Sağlıklı görüntüsü olmayan, öksüren, aksıran kim varsa hemen ortamdan uzaklaşın. 
Ağzını kapatmayarak öksüren biri olursa Korona virüsünü hatırlatarak uyarın, çevreye mikrop saçmasın. Eğer karşı taraf bu konuda aldırış etmiyor, hala ağzını kapatmadan hapşuruyor, tıksırıyorsa, etrafta dikkat çekecek şekilde, sesli uyarın, gerekirse kolluk kuvvetlerden yardım isteyin. Hiç kimse bir başkasının yaşam hakkını elinden alamaz, bu konuda acımasız olun! 


4. Sosyal mesafe normal koşullarda minimum 1 metre olmalı. 
Ancak yüksek sesle konuşan, öksüren kişilerin size virüsü bulaştırma olasılığı 1 metre mesafe dahi olsa çok yüksektir. Bu yüzden olabildiğince kişilerin bulunduğu ortamlardan uzakta durun. Banka, bilet gişesi kuyrukları gibi yoğun insan kalabalığının birbirine çok yakın mesafede bulunduğu kuyruklardan kaçının. Türk insanının özellikle aceleciliği, kimi yerlerde saygısızlığa kadar varabiliyor. Sizin alanınıza gasp edip, önünüze geçmeye çalışan birçok insan günlük hayatta karşımızda, virüs olmadığı dönemlerde de. Ancak durum şuan bir kat daha ciddi: Eğer biri sizin alanınızı tacizde bulunuyorsa, münakaşa etmeyin, bağırmayın, sinirlendirip bağırmasını da önleyin, ortamdan uzaklaşın, yapacağınız her münakaşada karşı tarafının ses tonu yükseleceğinden size damlacıkların ulaşma riski doğar. El - kol ile taciz durumu varsa, kavga etmeyin, ortamdan uzaklaşın, temas edilen çamaşırlarınızı temizleyin.



5. Tanıdık birini görürseniz, sarılmaktan, öpüşmekten, tokalaşmaktan, tüm ten temasından kaçının.

Biz Türkler bunu nasıl başaracağız, bilmiyorum :  elini uzatmayınca bozulan, öpmeyince hayırdır dargın mıyız diye iç geçiren bir toplumuz, bunun sonu nereye varacaktır ama bir süre birbirinizi öpmeyip, el tokalaşmazsanız ölmezseniz, hatta hayat kurtarırsınız. Bırakın darılan darılsın, kırılan kırılsın. Sosyal münasebet olsun, sokakta karşılaştığınızda, hangi alanda olursa olsun temastan kaçının, hatta sohbetten de kaçının. Unutmayın damlacık yoluyla bulaşan bu virüs, virüslü kişinin konuşması sırasında çıkardığı tükürüklerin size ulaşmasıyla size bulaşıyor. 



6.Başkasının tuttuğu poşet, şahsi eşya, çanta, mendili kesinlikle kullanmayın.
İnsan elinin en çok dokunduğu, ortak kullanım alanlarından şahsi kullanım alanlarına doğru bulaşmanın en çok olduğu noktalar poşetler ve paketler.  Etrafta poşet taşıyan yaşlı bir teyze ve amca görürseniz, ona yardım etmeyin. Virüslü iseniz ona bulaştırıp, hayatına mal olabilirsiniz. 
Ayrıca internet yoluyla satın aldığınız alışverişlere dikkat edin.
Bu yüzden kargo kutularına, alışveriş poşetlerine el dezenfektansız ve kolonyasız dokunmayın, dezenfekte edin. 
Havaalanlarında, otobüs terminallerinde valizinizi başkaları tutacaktır. Valizlerinizi sabunlu suyla yıkama ihtimaliniz varsa yıkayın ya da dezenfektanla / kolonyayla dezenfekte edin.

Başkasının Maskesini, eldivenini ellemeyin, kullanmayın demeye zaten gerek yok herhalde. 




7. Park ve Bahçelerdeki oyun alanlarına çocuklarınızı götürmeyin. 
Virüsün minik yavrularımız için etkisi 60 yaş ve üstü yetişkinlere göre daha az olmasına rağmen uzmanlar park ve bahçelerdeki oyun alanlarına çocukların götürülmesini önermiyorlar. Unutmayın virüs bebek ve çocuklarda hiç etki etmiyor demek tamamıyla yanlış bilgidir. Henüz sonuçlanmamış bir çok test var. Lakin sağlıklı çocuklarda etkisinin az olduğu kimi zaman hiç olmadığı deneyimler sonucu elde edilmiş. Çocuklarda etki göstermese dahi, virüsü kapan çocuk yetişkinlere bu virüsü taşıyarak yetişkinlerin hastalanmasına ve ölümüne sebebiyet verebilir. Ayrıca park ve bahçelerdeki spor aletlerini yetişkinlerinde kullanmaması gerekli. Bulunduğu yüzeyde saatlerce yaşayabilen virüs sizi de enfekte edebilir.



8. Elinizi her gördüğünüz noktada yıkayın. 
Her sokakta bir çeşme yok biliyoruz, ancak en iyi korunma yönteminin su ve sabun olduğunu unutmamak gerek. Bu yüzden camilerin, hayratların bulunduğu bölgelerdeki çeşmeleri kullanabilirsiniz.
 Böyle bir imkan yoksa,  Küçük şişelerde, yanınızda taşıyabileceğiniz sıvı sabun bulundurmanız ve küçük su şişelerinden taşımanız işinize yarayacaktır. Elinizi kirlettiğimizi düşündüğünüz anda, çeşme olsun olmasın elinizi sabunlar ve yanınızdaki şişe suyuyla yıkayabilirsiniz. 







9. Sokak Hayvanlarına Zarar Vermeyin ama Önleminizi alın.
İnsanların panik halinde ilk yaptıkları hayvanlara zarar vermek oluyor. Lütfen sokakta yaşayan dostlarımıza zarar vermeyin. Ancak virüsün hayvanlar üzerinden taşıyıcılık yoluyla bulaşabileceği gerçeğini de unutmayın. Tekrar ediyorum: Virüs kediye köpeğe bulaşırsa onda bir etki yaratmıyor (Kronik hastalığı yoksa),  tıp ki çoğu bebek gibi. Lakin hayvanların tüylerinde, dışkılarında, birçok zararlı parazit gibi, taşıyıcı ve bulaşıcı özelliği olabilir, tıpkı biz insanlar gibi. 
Bu yüzden hayvan severler özellikle sokak hayvanlarına mama - su verirken onlarla yakın temasta bulunmamalılar. Bir süre size sırnaşan - ay ne şirin şey dediğiniz- sokak kedi köpeklerini de ellemeyiniz. 
Ayrıca evcil hayvanlarınızı bir süre sokağa çıkarmazsanız, 
bulaşma riski doğmaz. Evinizde tuttuğunuz hiçbir evcil hayvan durup dururken COVID-19 Corona virüsüne yakalanmaz...

Lütfen daha bilinçli bir toplum olalım. Salgın sayısı arttıkça, hepimizin hayatı tehlikeye giriyor. Yazıyı paylaşmayı unutmayın.

* Konu içeriği Keşifhane'ye aittir. 
Çeşitli kaynaklardan yararlanılmıştır. 
** Tüm görseller alıntıdır. 

Yorumlar

Son 1 haftada en çok neler okundu? /What was the most read in the last week?

Son 30 günde en çok okunanlar /// Most read in last 30 days

Tüm zamanların en çok okunanları /// Most read of all time

Geçen Yıl En çok Okunanlar /// Last Year's Most Read Articles

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *